Passagiers Almanca kullanımına örnekler ve bunların Turkce çevirileri
{-}
-
Colloquial
-
Ecclesiastic
-
Ecclesiastic
-
Programming
-
Computer
Eines Passagiers.
Bir Yolcuya.Tod oder Verletzung des Passagiers.
Die Möglichkeit eines Passagiers und ein zusätzliches Gepäck.
Bir yolcu ve ekstra bagaj taşıma olanağı.Doch deine Existenz wird die eines Passagiers sein.
Ama varlığın bir yolcu gibi olacak.Der erste Blick des Passagiers auf die Kabine ist wichtig.
Aracına binen yolcunun ilk bakışı çok önemlidir.Combinations with other parts of speech
Sıfatlarla kullanım
Isimlerle kullanım
Grund war die akute Erkrankung eines Passagiers.
Acil inişin nedeni ise bir yolcunun rahatsızlanmasıydı.Am Eigentum eines Passagiers auftreten;
Bir yolcunun mülküne;Aber so viel wissen wir über Flugzeuge, einschließlich des Passagiers?
Tod eines Passagiers.
Yolcunun ölümü.Alle erforderlichen Reisedokumente sind in Verantwortung des Passagiers.
Der Bezeichnung des Passagiers angegeben.
Yolcunun adını belirtmektedir.Metallwaren des Passagiers, Schlüsselanhänger, Münzen usw. Wenn Objekte vorhanden sind, wird eine Warnung ausgegeben.
Erkrankung eines Passagiers.
Yolcunun Hastalanması.Kann der Name des Passagiers auf dem Ticket geändert werden?
Uçak biletindeki yolcu ismini değiştirebilir miyiz?Sie möchten den Namen eines Passagiers ändern?
Yolcunun adını gerçekten değiştirmek istiyormusunuz?Über die bequeme Reise eines Passagiers hinaus werden wir Mersin einen großen Mehrwert verleihen.
Sadece bir Es ist den Freunden dieses anderen Passagiers passiert.
Diğer yolcuların arkadaşlarının başına geldi.Und das Handy eines Passagiers konfiszieren und vernichten.
Ve bir yolcunun cep telefonuna el koyup imha etmenizi istiyorum.Wir betreiben keinen Extremsport, daher hat die Sicherheit jedes Passagiers oberste Priorität.".
Yaptığımız ekstrem bir spor değil yani her yolcunun güvenliği bizim için en önde geliyor.Der individuelle Raum jedes Passagiers ist bis ins kleinste Detail durchdacht.
Her yolcunun bireysel alanı en küçük ayrıntısına kadar düşünülür.Im Falle eines Autounfalls kann dieses Produkt keine Verletzung des Passagiers oder Hundes verhindern.
Aracın kaza yapması halinde bu ürün yolcunun veya köpeğin yaralanmasını engelleyemeyebilir.Es unterliegt der Verantwortung des Passagiers den Rollstuhl vor dem Flug in eine transportfähige Form zu bringen.
Tekerlekli sandalyelerin uçuş öncesinde uçağa yüklenecek şekle getirilmesi yolcunun sorumluluğundadır.Wie befohlen habe ich das Leben eines Passagiers ausgesaugt.
Emrettiğiniz üzere bir yolcunun canını emdim.Delta verliert den Hund des Passagiers, hier ist, was sie dazu sagen müssen?
Delta, Yolcu Köpeğini Kaybetti, İşte Onlar Hakkında Ne Demek Gerekir?Änderungen im Ticket(einschließlich: Änderung des Datums und der Reisestrecke,des Nachnamens des Passagiers) 16.
Bilette yapılan değişiklikler( şunlar dâhil: seyahat tarihini vegüzergâhını değiştirmek, yolcu soyadı) 88.Teil 2 sollte vom Arzt des Passagiers ausgefüllt und abgeschickt werden.
Bölüm 2, bunun ardından yolcunun doktoru tarafından doldurulmalı ve gönderilmelidir.Die dritte Kopfstütze im Fond ist höheneinstellbar underhöht die Sicherheit des Passagiers auf dem mittleren Rücksitz.
Arka koltuktaki üçüncü kafalık, yükseklik ayarlı veorta koltukta oturan yolcunun emniyetini artırıyor.Das Personal der U-Bahn hat das Handy des Passagiers gefunden, der vor 22 Tagen sein Telefon verloren hat.
Gün önce cep telefonunu kaybeden yolcunun telefonunu metro personeli buldu.Auf meinem Bauch landen. Außerdem wird das Gesicht des Passagiers hinten durch den Aufprall….
Ayrıca arkada oturan yolcunun yüzü de çarpma sonucu karnıma girecek.Es für die psychische Gesundheit oder Behandlung des Passagiers notwendig ist, dass der Hund den Passagier begleitet.
Köpeğin, yolcunun ruh sağlığı veya tedavisi için 
Synonyms are shown for the word 
