Schwierige situation Almanca kullanımına örnekler ve bunların Turkce çevirileri
{-}
-
Colloquial
-
Ecclesiastic
-
Ecclesiastic
-
Programming
-
Computer
Schwierige Situation.
Zor bir durum.Das ist eine schwierige Situation.
Bu zor bir durum.Ein Anwalt der Opferfamilie sagte, es sei eine schwierige Situation.
Mağdur olduğu öne sürülen ailenin avukatı bunun zor bir durum olduğunu söyledi.Eine schwierige Situation.
Bu çok zor bir durum.Für die Mädchen eine schwierige Situation.
Kızlar için zor bir durumdur.Combinations with other parts of speech
Sıfatlarla kullanım
finanzielle situationaktuelle situationschwierige situationpolitische situationwirtschaftliche situationneue situationähnliche situationgefährliche situationgleiche situationverschiedene situationen
Daha
Fiillerle kullanım
Isimlerle kullanım
Eine schwierige Situation für das Kind.
Çocuk için zor bir durum.Ist ja auch eine schwierige Situation.
Aşırı zor bir durumdayız.Eine schwierige Situation für die Lehrer.
Öğretmenler için zor bir durum.Georgia… das ist eine schwierige Situation.
Georgia… Bu çok zor bir durum.Eine schwierige Situation, aber gute Gespräche!
Zor bir durum ama güzel görüşmelerdi!Und es ist eine sehr, sehr schwierige Situation.
Ve bu çok, çok zor bir durum.Das ist eine schwierige Situation, Erlösung zu finden.
Bu kurtuluş bulmak zor bir durum.Unnötig zu sagen, kann es eine schwierige Situation.
Söylemeye gerek yok, bu zor bir durum olabilir.Es ist eine schwierige Situation, in Ordnung?
Bu zor bir durum, tamam mı?Ich weiß nicht, wie ich damit umgehen soll. Schwierige Situation.
Sana söylemeliydik. Zor bir durum bu.Das ist'ne schwierige Situation.
Cidden zor bir durum.Mit über 60 Prozent Diesel-Pkw haben wir in Frankreich eine schwierige Situation.”.
Bu yüzden dolayı Fransada yüzde 60 dizel araç oranıyla zor bir durumdayız.”.Es ist eine schwierige Situation.
Bu çok zor bir durum.Es war für alle Beteiligten eine schwierige Situation.
Kendinle gurur duymalısın!- Herkes için zor bir durumdu.Dies ist eine schwierige Situation für dich und deine Familie.
Bu sizin ve aileniz için zor bir durumdur.Ich weiß, es ist eine schwierige Situation.
Bunun zor bir durum olduğunu biliyorum.Sie machte eine schwierige Situation für mich luftig.
Zor bir durumu benim için havadar Indem er sie zu einem Haustier machte, verwandelte er eine schwierige Situation in eine kontrollierbare.
Depresyonu In was für'ne schwierige Situation du mich damit gebracht hast?
Verkäufer, Mitarbeiter von persönlichen Diensten und Makler haben eine schwierige Situation, wenn sie ein Unternehmen verlassen.
Satış görevlileri, kişisel hizmetler çalışanları ve aracılar Es ist eine schwierige Situation.
Eine Lösung für jede schwierige Situation finden.
Herhangi bir zor duruma çözüm bulmak için.Es ist eine schwierige Situation.
İçinde olması zor bir durum.Das ist eine schwierige Situation.
Bu çok zor bir durum.
