SIE SAHEN ne Demek Turkce - Turkce Çeviri

• gördün
• baktılar
• izlediniz
• görünce
• gördüler
• gördünüz
• gördüğünü

Sie sahen Almanca kullanımına örnekler ve bunların Turkce çevirileri

Sie sahen uns.
Bizi gördün.

Wer war es? Sie sahen den Mord.
Kim yaptı? Cinayeti gördün.

Sie sahen etwas.
Bir şey gördün.

Die Nachbarn kamen raus und sie sahen.
Komşular dışarı çıktı ve baktılar.

Sie sahen Hubble.
Hubbleı gördün.

Vergessen Sie alles, was Sie sahen.
Bunları gördüğünü unut Andre.

Sie sahen Barry.
Barryyi gördüler.

Sagen Sie uns, was Sie sahen.
Ne gördüğünü bize anlatmak zorundasın.

Sie sahen Harvey.
Harveyyi gördünüz.

Zeigen Sie mir genau das, was Sie sahen.
Bana tam olarak ne gördüğünü göster.

Sie sahen Macbeth.
Macbethi izlediniz.

Die Nachbarn kamen raus und sie sahen… Zelda ist tot!
Komşular dışarı çıktı ve baktılar… Zelda öldü!

Sie sahen Ihre Chance.
Bir fırsat gördünüz.

Das System ist überlastet. Sie sahen die Patienten.
Sistemde aşırı bir yoğunluk var. Girişleri gördünüz.

Sie sahen Gift, wann?
Gifti gördün, ne zaman?

Die Nachbarn kamen raus und sie sahen… Sie dachten, ich weine.
Komşular dışarı çıktı ve baktılar… Ağladığımı düşünüyorlardı.

Sie sahen Pferdefliegen.
Uçan bir at gördünüz.

Bittere Zeiten, Dewey Crow, aber sie sahen ebenso eine Zukunft.
Bu adamlar zor, acı günler geçirdi Dewey Crowe… ama bir gelecek de gördüler.

Sie sahen dieses Filmmaterial.
Bu kaydı izlediniz.

Und alles Volk, das dabei war und zusah, da sie sahen, was da geschah, schlugen sich an ihre Brust und wandten wieder um.
Olayı seyretmek için biriken halkın tümü olup bitenleri görünce göğüslerini döve döve geri döndüler.

Sie sahen die Nachrichten, oder?
Haberleri gördün, değil mi?

Daniel, Sie sahen ihre Augen.
Daniel, gözlerini gördün.

Sie sahen etwas beim Ultraschall.
Ultrasonumda bir şey gördün.

Und als sich bei ihnen die Reue einstellte und sie sahen, daß sie bereits irregegangen waren, sagten sie:"Wenn sich unser Herr nicht unser erbarmt und uns vergibt, werden wir ganz gewiß zu den Verlierern gehören!
Ne zaman ki( yaptıklarından dolayı pişmanlık duyup, başları) elleri arasına düşürüldü ve kendilerinin gerçekten şaşırıp-saptıklarını görünce:'' Eğer Rabbimiz bize merhamet etmez ve bizi bağışlamazsa kesin olarak hüsrana uğrayanlardan olacağız'' dediler!

Sie sahen einen Mann mit einer Maske.
Maskeli bir adam gördün.

Aber Sie sahen an mir vorbei.
Beni gördünüz ama yürüdünüz.

Sie sahen, was in Pegasus passierte.
Pegasusta neler olduğunu gördün.

Ok. -Ja. Sie sahen also die Werbung?
Tamam.- Evet. Reklamı izlediniz demek?

Sie sahen, was passiert ist.
Bundan kaçamazsın. Az önce olanları gördün.

Nein. Sie sahen Dexter wegfahren, als Sie kamen.
Hayır. Geldiğinde Dexterın ayrıldığını gördün.

"sie sahen" nasıl bir cümlede kullanılır

Sie sahen sehnsüchtig nach der Henne.

Aber sie sahen nicht die Feuerzungen.

Sie sahen früh einen engagierten Gastgeber.

Sie sahen schon arg mitgenommen aus.

Sie sahen aus wie aus Federn.

Sie sahen alle drei besorgt aus.

Sie sahen nur mich mit Koffer.

Sie sahen lustig aus wie Pfefferkuchenhäuschen.

Sie sahen Kylian Mbappe", schrieb L'Equipe.

Sie sahen nur den materiellen Wert.