SIND ZWAR ne Demek Turkce - Turkce Çeviri

Zarf
olsa da
ist
sein ist
olabilir
kann
vielleicht
sein
möglicherweise
möglich
eventuell
aslında
eigentlich
tatsächlich
wirklich
sogar
in wirklichkeit
gar
ursprünglich
genau
ehrlich
übrigens

Sind zwar Almanca kullanımına örnekler ve bunların Turkce çevirileri

{-}
  • Colloquial category close
  • Ecclesiastic category close
  • Ecclesiastic category close
  • Programming category close
  • Computer category close
Versicherungen sind zwar wichtig….
Ama sigorta önemli.
Sind zwar hässlich aber schützen besser.
Ancak çirkin olsaydı da korumaya değer.
Diese kühlen Quellflüsse sind zwar sauerstoffreich, enthalten aber wenig Nährstoffe.
Bu soğuk su kaynakları oksijen bakımından zengin olsalar da çok az miktarda besin içerirler.
Acht sind zwar gut, neun wären aber besser.
Da güzel ama 8 daha güzel.
Die 2.371(0,23 Prozent) Zweitstimmen für die MLPD sind zwar ein Rückgang gegenüber 2006.
MLPDnin aldığı 2.371( yüzde 0,23) ikinci oylarda, 2006 yılına kıyasla bir düşüş olmasına rağmen.
Wir sind zwar Männer, aber trotzdem Danke.
Biz aslında yetişkiniz bayan, ama yine de teşekkürler.
Tipp: Diese Wäschereidienste sind zwar preiswert, mischen aber oft Kleidung zwischen Kunden.
İpucu: ucuz olsa da bu çamaşır hizmetler genellikle müşteriler arasında giyim kadar karıştırın.
Das sind zwar kleine Firmen mit wenigen Angestellten.
Bunlar aslında az sayıda çalışanı olan küçük firmalar.
Blockchain-basierte Vermögenswerte sind zwar kryptographisch sicher, aber das Verschieben digitaler Vermögenswerte ist ein Alptraum.
Blockchain tabanlı varlıklar, kriptografik olarak güvenli olsa da, dijital varlıkları taşımak tam bir kabus olabiliyor.
Wir sind zwar nur zwei Menschen, aber so beginnen Veränderungen.
Belki de sadece iki kişiyiz… ama bu işler böyle değişir.
Die Details sind zwar noch verschwommen, aber die Folgen verheerend.
Detaylar henüz bulanık olsa da sonuçlar çok travmatik.
Wir sind zwar klein, aber unsere Chancen sind groß.
Biz küçük olabilir, ama bizim fırsatlar büyük.
Die Möglichkeiten sind zwar eher begrenzt, aber dennoch recht groß und vielfältig.
Olasılıklar daha sınırlı olsa da, hala oldukça büyük ve çeşitlendirilmiş durumdalar.
Namen sind zwar mein Beruf, aber leider nicht.
Her ne kadar isimler uzmanlık alanım olsa da, yok maalesef.
Das sind zwar Derwische, aber wir sind noch nicht da.
Onlar da dervişler, Lâkin menzilimize henüz vasıl olmadık.
Sie sind zwar verrottet, aber nicht ohne Rückgrat, wie es scheint.
Her ne kadar çürümüş olsa da sende biraz yürek varmış anlaşılan.
Sie sind zwar so klein, dass man ein Mikroskop benötigtn, um sie zu sehen.
Her biri o kadar küçüktür ki, onları görmek için mikroskop gerekir.
Hamster sind zwar klein, aber diese freundlichen“pocket pets” haben sicher ganz große Herzen.
Hamsterlar küçük olabilir, ancak bu samimi evcil hayvanlaın büyük kalpleri var.
Ja, die sind zwar für Hunde aber sie sind 100°% ° vegetarisch und ich liebe sie.
Evet, köpekler için olduğunu biliyorum ama bunlar yüzde 100 bitkisel ve bunlara bayılıyorum.
Diese Behandlungen sind zwar manchmal an der Oberfläche wirksam, können jedoch zu anderen Problemen führen.".
Yüzeyde bazen etkili olsa da, bu tedaviler başka sorunlara yol açabilir.''.
Die angegebenen Kosten sind zwar"ungefähr", ermöglichen es uns jedoch, die Höhe der Materialkosten abzuschätzen.
Belirtilen maliyet,“ yaklaşık” olmasına rağmen, malzemeler için maliyet seviyesini tahmin etmemize olanak sağlar.
Marshall war zwar sturzbetrunken, aber er schwört, der Automat machte das.
Marshall çok sarhoş olsa da… ATMnin şöyle yaptığına yemin ediyor.
Aber er wollte trotzdem abkassieren. Die Wirtschaft ist zwar eingebrochen.
Ekonomi çökmüş olsa da, hala biraz kazanabileceğini düşünmüş.
Snapchat ist zwar ein großartiges Tool, aber es ist nicht für jedes Unternehmen ideal.
Snapchat harika bir araç olmasına rağmen, her iş için ideal değildir.
Er ist zwar dein Mann, aber.
Onun kocan olduğunu biliyorum, ama--.
Ihr Vater Adam war zwar gestorben, aber er hinterließ seinen Kindern ein großes Erbe.
Babaları Âdem ölmüş olsa da çocuklarına büyük bir miras bırakmıştı.
Achtung: Knoblauch ist zwar für Menschen gesund, doch für Katzen und Hunde ist es giftig.
Dikkat: Sarımsak insanlar için güvenli olmasına rağmen, kediler ve köpekler için zehirlidir.
Ist zwar unangenehm, aber noch unangenehmer für den Gegner.
Rahatsız olabilir ama bu rakiplerini daha çok rahatsız eder.
Heimdall, ist zwar'ne Weile her, aber ich brauch'nen Notausgang!
Heimdall, uzun zaman olduğunu biliyorum ama, acil bir çıkış çok iyi olur şu an!
Mein Bein ist zwar verletzt, aber ich haue dich sofort um.
Bacağımın biri sakat olsa da seni hemen yıkabilirim.
Sonuçlar: 30, Zaman: 0.0527

Kelime çeviri

En çok sorulan sözlük sorguları

Almanca - Turkce