Sprechen will Almanca kullanımına örnekler ve bunların Turkce çevirileri
{-}
-
Colloquial
-
Ecclesiastic
-
Ecclesiastic
-
Programming
-
Computer
Selbst sprechen will.
Kendisi konuşmak istiyor.Steven? Da ist jemand, der Sie sprechen will.
Biri seninle konuşmak istiyor. Steven.Alleine sprechen will.
Yalnız konuşmak istemişti.Steven? Da ist jemand, der Sie sprechen will.
Steven. Biri seninle konuşmak istiyor.Wenn Scotellaro mit Suro sprechen will, muss er nur zum Telefon greifen.
İnsanlar da tercüme ediyor
Das ist es, worüber ich mit euch sprechen will.
Wirklich sprechen will.
Aslında konuşmak istiyor.Es ist keine Frage, worüber ich sprechen will.
Mesele benim ne konuşmak istediğim değil.Wenn Colleen mich sprechen will, ich bin hier.
Colleen benimle görüşmek isterse, burada olacağım.Draußen ist ein Vollidiot, der dich sprechen will.
Piç dışarda, seninle konuşmak istiyor.Sag ihm, wenn er mich sprechen will, soll er herkommen.
Ona söyle, eğer benimle konuşmak istiyorsa… atlasın buraya gelsin.Draußen ist ein Vollidiot, der dich sprechen will.
Piç dışarıda, seninle konuşmak istiyor.Wenn er mich sprechen will, weiß er, wo ich bin, richtig? Oh, sieh mal, es ist Keith.
Eğer benimle konuşmak istiyorsa, o beni bulsun, değil mi? Arayan Keith.Da ist jemand, der Sie sprechen will.
Biri seninle konuşmak istiyor.Und wenn ich richtig sprechen will, zwingt Chinesich mich, ständig darüber nachzudenken.
Aslında doğru konuşmak istiyorsam Çince beni Da ist jemand, der dich sprechen will.
Birisi seninle konuşmak istiyor.Wenn er aber darüber sprechen will, dann würde ich ihm zuhören und versuchen, auf ihn einzugehen.
O konudan bahsetmek istiyorsa, o konudan bahsedecekti, karşısındaki de onu dinleyecekti.Was, wenn dich jemand sprechen will?
Falls mich ein Junge sprechen will, übernimmt das Herr Togura von der 7a.
Tıpkı bu sınıftaki erkeklerden birinin benimle görüşmek istediğinde A şubesinden Tokura Hocayı göndereceğim gibi.Es gibt etwas, über das ich mit dir sprechen will.
Seninle konuşmak istediğim bir şey var.Wenn Gavin Firth über Geld sprechen will, sollte er das mit den Partnern besprechen.
Konuşmak istiyorsa, bunu ortaklarla In der Lobby ist ein Mann, der sie sprechen will.
Lobide bir adam sizinle konuşmak istiyor.Wenn man von Freiheit sprechen will, müsse man vor allem von Redefreiheit sprechen. .
Bu nedenle ifade özgürlüğünden bahsetmek istiyorsak konuşma özgürlüğünden Ich sagte dir, dass ich mit ihr sprechen will.
Sprechen will, Denn das Projekt, von dem ich dass ich lieber vom Herzen spreche. bedeutet mir so viel.
Size bahsetmek istediğim bu proje… Benim için çok şey ifade ettiğinden sizlerle içten konuşmayı tercih edeceğim.Draußen ist ein Vollidiot, der dich sprechen will.
Dallama aşğıda, Seninle konuşmak istiyor.Sagen Sie dem Staatssekretär,falls er mich noch sprechen will, muss er vielleicht sehr weit reisen.
Bakanlık Müsteşarına söyleyin,Benimle daha sonra görüşmek isterse, çok uzun bir yol tepmesi gerekebilir.Es ist ein großer Fall. Ich sagte, dass ich Leparq sprechen will.
Ona Leparq ile konuşmak istediğimi söyledim.Sag Jan de Lichte, dass ich ihn sprechen will.
Jana git ve onunla konuşmak istediğimi söyle.Es ist etwas vorgefallen, worüber Annalise mit euch sprechen will.
