TANZTEN ne Demek Turkce - Turkce Çeviri S

Isim
Fiil
dans
tanzen
dance
tänzerin
ball
dancing
tänzchen
der tanz
dansetmediler
dansı
tanzen
dance
tänzerin
ball
dancing
tänzchen
der tanz
Birleşik fiil

Tanzten Almanca kullanımına örnekler ve bunların Turkce çevirileri

{-}
  • Colloquial category close
  • Ecclesiastic category close
  • Ecclesiastic category close
  • Programming category close
  • Computer category close
Wir tanzten.
Die Mädchen tanzten.
Kızlar dans ediyordu.
Sie tanzten umeinander herum.
O tam bir dans restaliydi.
Die Leute tanzten.
İnsanlar dans ediyordu.
Am Himmel tanzten die silberbeschlagenen Sterne.
Gökyüzünde yıldızlar dans ediyordu.
Combinations with other parts of speech
Die Kleinsten tanzten.
En küçük dansçılar.
Schatten tanzten an den Wänden.
Duvarlarda gölgeler dans ediyordu.
Die Mädchen tanzten.
Kızlar dans ediyorlardı.
Er und Mama tanzten die ganze Zeit.
Annemle sürekli dans ederlermiş.
Und die Vögel tanzten.
Kuşlarla dans ediyordu.
Stinkig und Muffig tanzten den schnellsten Jig.
Pis ve Kokuşmuş, en hızlı dansı yapmış.
Tamilen-Mädchen tanzten.
Tamil kızlar dansları.
An8}Alle tanzten, und dazu gab es die beliebtesten Songs.
An8} ve dans ediyorlardı, en popüler müziklerin hepsi vardı.
Die Paare tanzten.
Çiftler dans ediyorlardı.
Sie sangen:"Unsere Mutter kommt zurück! Sie sangen und tanzten.
Şarkı söyleyip dans ediyorlardı. Annemiz dönüyor!
Meine Freunde tanzten alle.
Bütün arkadaşlarım dansediyor.
Als ich nach unten kam und du und Mary tanzten.
Alt kata geldiğimde, Maryyle dans ediyordunuz.
An den Wänden tanzten Schatten.
Duvarlarda gölgeler dans ediyordu.
Jedes Mal, wenn ich mich umsah, lächelten und tanzten alle.
Ne zaman baksam herkes gülümsüyor ve dans ediyordu.
Laut Mama sangen und tanzten die Menschen, als sie ankamen.
Annemin dediğine göre vardıklarında insanlar şarkı söyleyip dans ediyorlarmış.
Oh Gott. Alle im Dorf tanzten.
Tanrım. Köydeki herkes dans edip duruyordu.
Vor der Partie tanzten die Neuseeländer ihren traditionellen„Haka“.
Karşılaşma öncesi Yeni Zelanda takımı geleneksel'' Haka'' danslarını yaptı.
Die Kinder tanzten.
Çocuklar dans ediyorlardı.
Neulich Abend, als Sie tanzten, die Art, wie Sie sich bewegten, wie Sie den Kopf gedreht haben.
Dans ettiğin o geçen gece hareket ediş biçimin kafanı çevirişin.
Die anderen Mädchen tanzten auch.
Diğer kızlar da dans ediyordu.
Braut und Bräutigam tanzten den Rosentanz und der König versprach, selbst die Flöte zu blasen.
Programda gelinle damadın Gül Dansı vardı, ayrıca Kral da söz vermişti, flüt çalacaktı.
Oh Gott. Alle im Dorf tanzten.
Köydeki herkes dans edip duruyordu.- Tanrım.
Alle waren glücklich. Nun tanzten, sangen, lachten und aßen sie.
Özellikle herkesten çok dans edip şarkı söyleyen, gülen, yiyip içen bir çocuk varmış. Herkes mutluymuş.
Aber ich hatte ein Problem,meine Bilder tanzten nie.
Ama bir sorunum vardı,resimlerim dansetmiyorlardı.
Aber ich hatte ein Problem, meine Bilder tanzten nie. Egal wieviel Energie ich rein steckte während ich malte, sie tanzten nie.
Ama bir sorunum vardı, resimlerim dansetmiyorlardı. onları yaparken içlerine nekadar enerji yüklesem de, asla dansetmediler.
Sonuçlar: 178, Zaman: 0.0291
S

Tanzten eşanlamlıları

Dance

En çok sorulan sözlük sorguları

Almanca - Turkce