Tief in meinem herzen Almanca kullanımına örnekler ve bunların Turkce çevirileri
{-}
-
Colloquial
-
Ecclesiastic
-
Ecclesiastic
-
Programming
-
Computer
Du bist so tief in meinem Herzen.
Tief in meinem Herzen höre ich die Frage.
Kalbimin derinliklerinden Şöyle bir ses geliyor.Ihn liebe ich tief in meinem Herzen immer noch.
Ich meine, ich habe tief in meinem Herzen nie daran geglaubt.
Demek istiyorum ki… Taa içten, hiç inanmadım.Combinations with other parts of speech
Sıfatlarla kullanım
gutes herzgebrochenes herzgroßes herzein gebrochenes herzneues herzmenschliche herzschwaches herzreinen herzenseigenes herzeinsame herzen
Daha
Ve tüm kalbimle, bunun doğru olduğuna inanıyorum.Wusste ich, sie hat recht. Und tief in meinem Herzen.
Tief in meinem Herzen gibt es eine unendliche Quelle der Liebe.
Varlığımın derinlerinde sonsuz bir sevgi kaynağı var.Die ich voller Stolz tief in meinem Herzen trage.
Kelimelere dökemediğim o sevgiyi, kalbimde gururla taşıyorum.Tief in meinem Herzen, dort wohnt Verlangen, für einen Anfang.
Kalbimin derinliklerinde- bir arzu var- başlangıç için.Vorher verrate ich dir, was ich mir tief in meinem Herzen gewünscht habe.
Öncelikle, sana kalbimin derinliklerinde arzuladığım şeyi söyleyeceğim.Tief in meinem Herzen steht dein Name, und ich sehne mich nach dir.
Yüreğimin derinliklerinde ismin kazılı ve seni özlüyorum.Scheint nicht erwidert zu werden. Aber die Liebe, die ich tief in meinem Herzen für dich hege.
Ama yüreğimin derinliklerinde sana duyduğum sevgi bir yere gitmiyor gibi.Aber tief in meinem Herzen bin und bleibe ich Spanierin.
Her ikisi de kalbimin içinde ama kendimi İspanyol olarak kabul ediyorum.Und wenn David in diesem Augenblick hier wäre, dann weiß ich tief in meinem Herzen, dass er sagen würde.
Ve eğer David burada olsaydı… kalbimle biliyorum ki sunu derdi.Es scheint, etwas tief in meinem Herzen richtet dieses Chaos an. Was?
Bu tahribatın sebebi kalbimin derinliklerindeki bir şey. Ne?Wenn du auch nie sagtest dass du mich liebst weiß ich tief in meinem Herzen, dass du mich liebst.
Beni sevdiğini hiç söylememiş olsanda kalbimin derinliklerin de sevdiğini biliyorum.Denn tief in meinem Herzen weiß ich, du bist die einzige für mich.”.
Çünkü tüm kalbimle biliyorum ki sen benim için bir tanesin!”.Ich brauchte 100 Milen, um herauszufinden, dass ich tief in meinem Herzen ein Gefangener war.
Bunu kalbimde, içimde hayal etmek için kendimi 100 mil öteye götürdüm Bir tutsak olmuştum.Tief in meinem Herzen habe ich schon immer gewusst, dass Beats zu Apple gehört.
Kalbimde her zaman Beatsin Applea ait olduğunu biliyordum.Stell Dir selbst die Frage:"Will ich ernsthaft, tief in meinem Herzen, dieses Ziel verwirklichen?".
Kendi kendinize önce,'' Bu hedefin gerçekleşmesini gerçek ten, yürekten arzuluyor muyum?'' diye sormalısınız.Aber tief in meinem Herzen weiß ich, irgendwann werden wir zusammen sein.
Kalbimin derinliklerinde, inanıyorum ki, bir gün üstesinden geleceğiz.Ich will schreiben, aber noch mehr als das… will ich all die Dinge ausdrücken… die tief in meinem Herzen vergraben liegen.
Yazmak istiyorum ama bundan öte kalbimin derinliklerinde yatan her şeyi ortaya dökmek istiyorum.Oh, tief in meinem Herzen glaube ich, dass wir eines Tages siegen werden!
Ah, kalbimin derinliklerinde, inanıyorum ki, bir gün üstesinden geleceğiz!İçinde 1999, o TV filminde genç Gerry Cummins gibi küçük bir rol oynamıştır, Kalbimin derinliklerinde.Tief in meinem Herzen möchte ich allen danken, die meinen Geburtstag nicht vergessen haben.
Kalbimin derinliklerinde, doğum günümü unutmayan herkese teşekkür etmek istiyorum.Den Menschen gefunden habe, mit dem ich dieses Gespräch führen möchte. Denn tief in meinem Herzen weiß ich.
Ama şu anda kendimi huzurlu hissediyorum çünkü… kalbimin derinliklerinde, hayatımda bu konuşmayı… yapmak istediğim tek kişiyi… bulduğumu biliyorum.Diese Geschichte bleibt tief in meinem Herzen und ich bin stolz, dass ich sie mit Ihnen teilen darf.
Bu kalbimin derinliklerinde yaşayan bir hikaye ve onu sizinle paylaştığım için gururluyum.Jahrelang hatte ich mich vorsichtig imHintergrund der Politik gehalten, als Spendensammlerin und Organisatorin, aber tief in meinem Herzen wollte ich immer kandidieren.
Yıllarca, bağış toplayan vebir organizatör olarak politikanın güvenli kapıları ardındaydım ama kalben hep aday olmak istiyordum.Aber tief in meinem Herzen spürte ich, dass ich ihn aufgegeben hatte, so wie ich mich selbst aufgegeben hatte.
Fakat kalbimin derinliklerinde, onu terk ediyormuşçasına hissettim. Terk edilmiş gibi hissediyorum.
