Treibsand Almanca kullanımına örnekler ve bunların Turkce çevirileri
{-}
-
Colloquial
-
Ecclesiastic
-
Ecclesiastic
-
Programming
-
Computer
Das ist Treibsand.
Burası bataklık.Treibsand besteht aus Sand, Morast und Wasser.
Bataklık, çamur ve su karışımıdır.Ist das Treibsand?
Bataklık kumu mu?Treibsand besteht aus Sand, Morast und Wasser.
Bataklık, kum, çamur ve su karışımıdır.Es ist wie Treibsand.
Bu batak gibi.Das ist Treibsand, und du ertrinkst darin.
Bu bataklık ve bu da senin batman.Er ist wie Treibsand.
Herif bataklık gibi.Treibsand besteht aus Sand, Morast und Wasser.
Bataklık kumu, kum, çamur ve suyun bir karışımıdır.Schuhe. Treibsand.
Ayakkabı!- Bataklık!An8}Die Leute hier sind wie Treibsand.
Buradaki insanlar bataklık gibidir.Aber dieser Treibsand weiß, was er tut.
Fakat bu bataklık ne yaptığını biliyor.Die Sünde ist wie Treibsand.
Günah, bataklık gibidir.Das ist wie Treibsand hier, zu viel Wasser.
Bataklık gibi burası. Çok fazla su var.Der Junge ist wie Treibsand.
O çocuk bataklık kumu gibi.Den Treibsand zu umgehen, würde eine Woche dauern.
Ist das Treibsand?
Bu bataklık kumu mu?Die schottische Grenze ist wie Treibsand.
Da ist Treibsand im Westen, ein Pfad führt nach Osten.
Batı tarafında bir bataklık doğuda da Was ist das? Treibsand?
Bu bataklık kumu mu?Der Treibsand, der Henkertyp, das sollte alles gar nicht passieren.
Bataklık, cellat adam… bunların hiçbiri olmamalıydı.Sonne, eine Palme… Treibsand.
Güneş, bir palmiye… bataklık.Mehr Treibsand, mehr Todesfallen und eine Bank in der Dusche.
Mehr Schlangen… weniger Treibsand.
Daha fazla yılan, daha az bataklık.Treibsand? Das muss der gefährliche Teil sein, den General Artie erwähnte.
Bataklık mı? General Artienin bahsettiği… oyunun tehlikeli kısmı burası olmalı.Wozu? Sie ist voller Treibsand.
Im Sumpf gibt es Treibsand und Klapperschlangen… Der Garten Eden barg auch seine Gefahren.
Tanrının cennetinde de yılanlar vardır. o bataklık kayan kumlar, yılanlarla doludur.Den letzten verschlang der Treibsand der Hamad.
Diğeri de Hamad bataklığında boğuldu.Bewegung, Jungs. Vorsicht,das ist wie Treibsand.
Gidelim beyler. Yavaş,burası bataklık gibi olmuş.Es gibt Jaguare,Schlangen und Treibsand.
Sana diyorum ki jaguarlar,yılanlar ve bataklık var.Raufbolde, Diebe giftiger Efeu, Treibsand.
