UNGENAUE ne Demek Turkce - Turkce Çeviri

• yanlış
• hatalı
• bulanık
• belirsiz
• doğru olmayan
• kesin olmayan

Ungenaue Almanca kullanımına örnekler ve bunların Turkce çevirileri

Ungenaue Suche.
Bulanık Aramalar.

Das unbereinigte XBox Probe ungenaue Schätzungen erzeugt.
Düzeltilmemiş XBox örneği, yanlış tahminler üretti.

Ungenaue Suche.
Bulanık Aramalarım.

Das unbereinigte XBox Probe ungenaue Schätzungen erzeugt.
Düzeltilmemiş XBox Örnek kesin olmayan tahminler üretti.

Ungenaue Suche löschen?
Bulanık Arama Silinsin mi?

Unzureichende oder ungenaue" Aufzeichnungen- 61%(35 Versuche).
Yetersiz ya da hatalı kayıt tutma, 35 çalışma(% 61);

Ungenaue singen ist weitgehend ein Rätsel.
Yanlış şarkı söylemek büyük ölçüde bir gizemdir.

Viele medizinische Marihuana Edibles können ungenaue Etiketten haben.
Birçok Tıbbi Esrar Edibles Hatalı Etiketleri Olabilir.

Juni 2019: Ungenaue Blogaktivität-Diagramme[behoben].
Haziran 2019: Doğru olmayan blog etkinliği grafikleri[ Çözüldü].

Viele medizinische Marihuana Edibles möglicherweise ungenaue Etiketten.
Birçok Tıbbi Esrar Edibles Hatalı Etiketleri Olabilir.

(a) absichtlich ungenaue oder unvollständige Informationen liefert;
( I) kasıtlı olarak hatalı veya eksik bilgi vermesi;

Die Handy-Tasten haben sehr weiche und ungenaue Druckpunkte.
Cep telefonu tuşlarının çok yumuşak ve belirsiz basınç noktaları var.

NTP: Ungenaue Time- Wie wird sie stillschweigend Töten Ihr Unternehmen?
NTP: Yanlış Zaman- Nasıl Sessizce Firmanızın Killing mı?

Eine Adresse in Maryland, ungenaue Berufsbezeichnung, Sicherheitsdienst.
Maryland, belirsiz bir iş ünvanı, güvenlik görevlisi.

Für leidenschaftliche Reisende kann dies jedoch eine zu einfache und ungenaue Beratung sein.
Ancak tutkulu gezginler için bu çok basit ve yanlış öneriler olabilir.

Viele Menschen machen auch ungenaue Annahmen basierend auf der Fähigkeit von Steroiden.
Birçok kişi de steroid yeteneği üzerinde dayalı yanlış varsayımlar yapmak.

Viele argumentieren, dass der Sänger in Baku geboren wurde, aber das ist eine ungenaue Information.
Birçoğu, şarkıcının Baküde doğduğunu iddia ediyor, ancak bu yanlış bilgiler.

Nachteil: Ungenaue Messergebnisse, der ABS-Sensor muss ersetzt werden.
Dezavantaj: Kesin olmayan sonuçlar, kırılma durumunda ABS sensörünün değiştirilmesinin gerekmesi.

Und natürlich, dem Fall von der Plattform oder ungenaue Sprung sofort zum Verlust führen.
Ve tabii ki, platform veya eksik atlama dan düşüş hemen kaybına yol açar.

Wenn sie jedoch auf ungenaue Informationen reagieren, kann dies dem Patienten und anderen schaden.
Ancak yanlış bilgilerle hareket ederlerse, hastaya ve başkalarına zarar verebilir.

Diese Gruppe ist durch unregelmäßigen Verbrauch von Ressourcen und ungenaue Prognosen gekennzeichnet.
Bu grup, kaynakların düzensiz tüketimi ve yanlış tahmin ile karakterizedir.

Ungenaue Messungen(häufig aufgrund von Einheiten) Dies kann zu falschen Ergebnissen führen drastisch.
Yanlış ölçümler( sık birimlere bağlı) Bu büyük ölçüde yanlış sonuçlar neden olabilir.

Wenn Sie bei uns mieten, vermeiden Sie ungenaue Busfahrpläne und teure Taxifahrten.
Bizimle kiralayarak yanlış otobüs tarifelerinden ve pahalı taksi duraklarından kurtulacaksınız.

Neben der Verzerrung der lokalen Geographie, auch das Bild enthält historisch ungenaue Informationen.
Yerel coğrafya bozulma ek olarak, görüntü de tarihsel olarak yanlış bilgiler içermektedir.

Die Website Drugstore. com trägt jedoch noch ungenaue Informationen, Natrol Tonalin CLA enthält Sojaöl.
Drugstore. com Web sitesi, ancak hala Natrol Tonalin CLA soya yağı içeren hatalı bilgi taşıyor.

Eine ungenaue oder irreführende Information über Ermäßigungen enthalten; Promotionen, Angebote oder Dienstleistungen;
İndirimler, promosyonlar, teklifler veya hizmetler ile ilgili yanlış veya yanıltıcı bilgiler.

Wenn Sie sich nicht um alle diese Parameter kümmern, können die Signale ungenaue Informationen darstellen.
Tüm bu parametrelerle ilgilenmiyorsanız, sinyaller yanlış bilgi gösterebilir.

In diesem Fall können Benutzer ungenaue Informationen über den Fortschritt des E-Commerce-Bereichs erhalten.
Bu durumda, kullanıcılar e-ticaret alanının ilerleyişi ile ilgili yanlış bilgi alabilirler.

Nahezu alle Datenquellen enthalten in bestimmtem Ausmaß ungenaue oder unvollständige Daten.
Hemen hemen her veri kaynağı belirli bir dereceye kadar doğru olmayan veya eksik bilgilere sahiptir.

Eine bekannte, aber ungenaue Geschichte über Julia Child könnte zu diesem Essensmythos beigetragen haben.
Julia Child hakkında iyi bilinen, ancak yanlış bir hikaye, bu yemek mitine katkıda bulunmuş olabilir.