UNKONTROLLIERBAR ne Demek Turkce - Turkce Çeviri

• kontrol edilemez
• yönetilemez

Unkontrollierbar Almanca kullanımına örnekler ve bunların Turkce çevirileri

Er ist… unkontrollierbar.
O kontrol edilemez.

Dann ist die Verwandlung unkontrollierbar.
Sonra da kontrolsüz dönüşmeler başladı.

Die Effekten sind etwas unkontrollierbar und können auf ein dummes Braun hinauslaufen.
Etkiler biraz kontrol edilemez ve donuk bir kahverengiye neden olabilir.

Der Tod ist völlig zufällig und unkontrollierbar.
Ölüm tamamen rastgele ve kontrol edilemezdir.

Diese Hunde gelten als unkontrollierbar und gefährlich, sind es aber nicht.
Bu köpekler yönetilemez ve tehlikeli olarak kabul edilir, ama değildir.

Und der zu dieser Zeit auch noch völlig unkontrollierbar.
Zamanda tamamen kontrol edilemez de değildir.

Wenn der Hund unkontrollierbar und für lange Zeit einige starke Drogen verschrieben wurde.
Köpek kontrol edilemez ve uzun bir süre için bazı güçlü ilaçlar reçete edildiğinde.

Ist das Internet unkontrollierbar?
İnternet gerçekten kontrol edilemez mi?

Und die kürzlich geschiedene Mom noch in der Abrisskugel-Phase. Deren drei Kinder sind unkontrollierbar.
Ve anneleri de yeni boşanmış enkaz döneminde. Üç çocuk da kontrolden çıkmış.

Ich schwitze unkontrollierbar.
Kontrolsüzce terliyorum!

Vielleicht sollte ich das nicht sagen, aber er ist unkontrollierbar.
Ancak kontrol edilmesi imkânsız. Bunu söylemeli miyim emin değilim.

Der Mann ist unkontrollierbar.
Bu adam kontrolden çıktı.

Selbst mit Schaum oder Gel ist die Gewichtsverteilung unkontrollierbar.
Olmaz… Köpük ya da jel bile olsa ağırlık dağılımını kontrol edemezsin.

Ist Ihre soziale Phobie automatisch und unkontrollierbar, und vollständig übernimmt Ihre Gedanken?
Sosyal fobinizi otomatik ve kontrol edilemez mi, ve tüm düşüncelerinizi ele mi geçiriyor?

Im Kampf sind diese Hunde sehr aggressiv und unkontrollierbar.
Savaşta, bu köpekler çok agresif ve kontrol edilemez.

In dem das traumatische Ereignis unerwartet, unkontrollierbar und unumgänglich war, spielt ebenfalls eine Rolle.
Travmatik olayın beklenmedik, kontrol edilemeyen ve kaçınılmaz olduğu durum da bir rol oynar.

Wenn Sie die zu schnell freilassen, sind sie unkontrollierbar.
Bu kadar çabuk serbest bırakırsanız, onu kontrol edemeyebilirsiniz.

Ein unrechtmäßig gezüchteter Hund wird unkontrollierbar und stellt eine große Gefahr für andere dar.
Yanlış yetiştirilmiş bir köpek kontrol edilemez hale gelir ve diğerlerine karşı büyük bir tehlike oluşturur.

Die er ein Leben lang kontrollieren konnte, ist nun unkontrollierbar.
Hayatı boyunca kontrol ettiği adam artık kontrolünün dışındaydı.

Wenn diese dränge unkontrollierbar werden, kann die person schwierigkeiten haben, in sozialen situationen zu funktionieren.
Bu dürtüler kontrol edilemez hale gelirse, kişinin sosyal durumlardaki işleyişi zor olabilir.

Und vielleicht auch unkontrollierbar.
Hatta belki kontrol bile edemeyeceğin bir gücü.

Chrome_Font. exe Datei-Verschlüsselung-virus kann auch verteilt in der Art und Weise, die eher unkontrollierbar.
Chrome_Font. exe dosya şifreleme virüs de yayılmış şekilde, daha çok kontrol edilemez.

Andernfalls kann der Hund unkontrollierbar werden.
Aksi halde köpek kontrol edilemez hale gelir.

Sie verkörpern das Schlimmste dessen, was die Menschheit früher einmal war: Rebellisch, aufsässig und unkontrollierbar.
Onlar, özünde, insanlığın eskiden olduğunun en kötü hâlleri isyankâr, muhalif ve kontrol edilemez.

Warum Lässt Tourette Menschen Unkontrollierbar Fluchen?
Tourette Neden Insanlar Kontrolsüzce Küfür Ediyor?

Zu verwalten, die scheinbar unkontrollierbar, Saltsman, sagt Sie berücksichtigen die relative Bedeutung der Wahl in der hand.
Görünüşe göre yönetilemez olanı yönetmek için Saltsman, eldeki seçimin göreceli önemini dikkate aldığını söylüyor.

Dadurch soll verhindert werden, dass die Stadt unkontrollierbar wächst.
Bu, şehrin kontrolsüz büyümesini engellemek içindir.

Sperrige, unkontrollierbar Code verlangsamt die Ladezeiten, erhöht die Web-Anfragen, und degradiert Browser/ Benutzerleistung.
Kalın, yönetilemez kod, yükleme süreleri yavaşlatır web istekleri artar ve tarayıcı/ kullanıcı performansını düşürür.

Dies ermöglicht Clans in allen Gaming-Bereichen fast unkontrollierbar zu kämpfen.
Bu klanlar Neredeyse kontrolsüz Tüm oyun alanlarında savaşmak için izin verecektir.

Esssucht bezieht sich auf, wenn die Notwendigkeit zu essen zwanghaft oder unkontrollierbar wird.
Yiyecek bağımlılığı, yeme ihtiyacının zorunlu veya kontrol edilemez hale geldiği anlamına gelir.