KONTROL EDILEMEYEN ne Demek Almanca - Almanca Çeviri S

Kontrol edilemeyen Turkce kullanımına örnekler ve bunların Almanca çevirileri

{-}
  • Colloquial category close
  • Ecclesiastic category close
  • Ecclesiastic category close
  • Programming category close
  • Computer category close
Kontrol edilemeyen gözyaşı.
BU evrende birşey vardır, kontrol edilemeyen bir güç.
Es gibt da diese unkontrollierte Macht.
Kontrol edilemeyen kanama.
Anormal derecede yavaş hareketler ya da kontrol edilemeyen hareketler.
Ungewöhnlich langsame oder unkontrollierte Bewegungen.
Kontrol edilemeyen tutku?
Unkontrollierbare Leidenschaft?
Patolojik Kumar( zorunlu, kontrol edilemeyen kumar ile karakterize).
Pathologisches Glücksspiel(unkontrollierbarer Drang zum Spielen).
Kontrol edilemeyen öfkesiyle Ben Turner.
Ben Turner, mit seiner unkontrollierbaren Wut.
Aşağıdakiler dahil kontrol edilemeyen vücut hareketleri olabilir.
Es kann zu unkontrollierbaren Körperbewegungen kommen, einschließlich.
Kontrol edilemeyen aşırı alışveriş veya para harcama.
Unkontrolliertes übermäßiges Einkaufen oder Geldausgeben;
İki yıllık talim ve korku… kontrol edilemeyen korku… ve sonra sessizlik.
Zwei Jahre Training, und die Angst, die unkontrollierbare Angst.
Kontrol edilemeyen günlük stres benim için bir sorun değil.
Ich leide nicht an täglichem, unkontrollierbarem Stress.
BU evrende birşey vardır, kontrol edilemeyen bir güç, o… Bende seni seviyorum Earl.
Es gibt da diese unkontrollierte Macht… Ich liebe dich auch, Earl.
Kontrol edilemeyen her türlü stres aynı biyolojik etkiyi yapabilir.”.
Jeder unkontrollierbare Stress kann dieselbe biologische Wirkung haben.«.
Yedi kızın kendiliğinden kontrol edilemeyen spazmlar geçirmesi imkansız.
Sieben Mädchen entwickelten spontan unkontrollierbare Spasmen, das ist unmöglich.
Kontrol edilemeyen, kıkırdamaya sebep olan değişik teşhislere ihtiyacım var.
Ich brauch eine Differentialdiagnose für unkontrolliertes Gekicher.
Böyle bir kişi cazibe,dürtü, kontrol edilemeyen motivasyon tarafından yönlendirilir.
Solch eine Person wird von Anziehung,Impuls, unkontrollierbarer Motivation geleitet.
Kontrol edilemeyen kral ve kraliçeler isyanlar ve katliamlara neden olur!
Unkontrollierte Könige und Königinnen führen zu Rebellionen, Massakern!
Yılında, bilim ve teknolojinin kontrol edilemeyen evrimi şaşırtıcı bir 400% artış suç oranları neden oldu.
Die unkontrollierte Evolution von Wissenschaft und Technik lässt die Kriminalitätsrate auf erstaunliche 400% schnellen.
Kontrol edilemeyen nöbet geçirenler( tıbbi olarak refakat edilmediği sürece).
Unkontrollierte Anfälle(soweit die Reise nicht in ärztlicher Begleitung erfolgt).
Bacaklarda kontrol edilemeyen hareketler.
Unkontrollierbare Bewegungen der Beine.
Kontrol edilemeyen karmaşıklık ve veri artışı zaman içinde yalnızca daha büyük sorunlar yaratacaktır.
Unbeachtete Komplexität und unkontrolliertes Wachstum führen auf Dauer nur zu größeren Problemen.
Uzun süreli, kontrol edilemeyen burun akıntısı;
Eine verlängerte, unkontrollierbare laufende Nase;
Kontrol edilemeyen tarafta: kanser tedavileri, kalıtım ve organ nakli için kullanılan ilaçlar.
Auf der unkontrollierbaren Seite: Krebsbehandlungen, Vererbung und Medikamente für eine Organtransplantation.
Bir anlamda kendini kontrol edilemeyen bir lider olarak şekillendiriyor.
Auf eine Weise zeigt er sich als unkontrollierbarer Anführer.
Kontrol edilemeyen bu hareketlerle birlikte sahip olabileceğiniz diğer belirtilerden bahsetmeniz önemlidir.
Es ist wichtig, alle anderen Symptome zu erwähnen, die Sie mit diesen unkontrollierbaren Bewegungen haben könnten.
Bir anlamda kendini kontrol edilemeyen bir lider olarak şekillendiriyor.
In gewissem Sinne gestaltet er sich selbst als unkontrollierbaren Führer.
Kontrol edilemeyen koşullar nedeniyle vücudu kurtarılamadı. Diğer pilot Anthony Bruhlun açıklamalarına göre.
Beschrieb, konnte ihre Leiche nicht gefunden werden. Aufgrund der unkontrollierbaren Umstände, die uns der andere Pilot, Anthony Bruhl.
Duygusal dengesizlik- kontrol edilemeyen kahkahaların patlamasıyla depresyon.
Emotionale Instabilität- Depression mit Ausbrüchen von unkontrollierbarem Lachen.
Uzun, kontrol edilemeyen uyuşturucu kullanımı, hastalarda oluşabilecek alımı önerilen doz ve sıklığı uyulmaması.
Langer, unkontrollierbarer Drogenkonsum, Nichteinhaltung der empfohlenen Dosierung und Häufigkeit des Empfangs bei Patienten auftreten kann.
Bu gruptaki ilaçlar kontrol edilemeyen kusma olan hastalarda kullanım için endikedir.
Arzneimittel in dieser Gruppe sind zur Anwendung bei Patienten mit unkontrollierbarem Erbrechen indiziert.
Sonuçlar: 84, Zaman: 0.0244

Kelime çeviri

S

Kontrol edilemeyen eşanlamlıları

En çok sorulan sözlük sorguları

Turkce - Almanca