ACCELERATORS ne Demek Turkce - Turkce Çeviri

• hızlandırıcılar
• hızlandırıcıları
• hızlandırıcı
• hızlandırıcısı

Accelerators Ingilizce kullanımına örnekler ve bunların Turkce çevirileri

Check Accelerators.
Hızlandırıcıları Kontrol Et.

There's an impairment in one of the particle accelerators.
Bozulma var. Parçacık hızlandırıcıların birinde.

All accelerators engaging.
Bütün hızlandırıcılar çalıştırılsın.

May be briefly attainable in particle accelerators.
Bu çarpıştırmalar parçacık hızlandırıcılarlada yapılabilirler.

Particle accelerators, propulsion.
Partikül hızlandırıcılar, itici.

Some HSM systems are also hardware cryptographic accelerators.
Bazı DGM sistemleri ayrıca donanımsal kriptografik hızlandırıcılardır.

Particle accelerators at full power.
Parçacık hızlandırıcısı tam güçte.

Californium is produced in nuclear reactors and particle accelerators.
Kaliforniyum nükleer reaktörlerde ve parçacık hızlandırıcılarda üretilir.

Two Van de Graaff accelerators, our own cyclotron.
İki Van de Graaff hızlandırıcısı, kendi siklotronumuz.

It has been estimated that there are approximately 26,000 accelerators worldwide.
Dünya çapında yaklaşık 26,000 hızlandırıcının varolduğu tahmin edilmekte.

These accelerators are used for experimental particle physics.
BU hızlandırıcılar deneysel parçacık fiziği için kullanılmaktadırlar.

That someone had stolen hemoglobin accelerators from a pharmacy.
Birinin eczaneden hemoglobin hızlandırıcı çaldığını söyledi.

The proton accelerators are also used for the proton therapy program.
Proton hızlandırıcıları ayrıca proton terapi programı için de kullanılırlar.

They are used in particle accelerators and MRI machines.
MRI aygıtları ve parçacık hızlandırıcılarda yaygın olarak kullanılmaktadır.

Ram accelerators have also been proposed as an alternative to light-gas guns.
Ram hızlandırıcıları da hafif gaz silahları bir alternatif olarak öne sürülmüştür.

Detectors designed for modern accelerators are huge, both in size and in cost.
Çağdaş hızlandırıcılar için tasarlanan dedektörlerin hem boyutu hem de maliyeti devasadır.

One of the antimatter transducer feeds was compromised by an impairment in one of the particle accelerators.
Antimadde transformatörü… parçacık hızlandırıcıyı riske atıyormuş.

Like pizza or particle accelerators… even the stinky ones, still pretty good.
Aynı pizza ya da parçacık hızlandırıcı gibi… en kötüsü bile çok iyi.

And we keep doing that, and build more powerful machines, accelerators for particles.
Ve bunu yapmaya devam ediyoruz, daha güçlü makineler, parçacık hızlandırıcılar yapıyoruz.

It's like pizza or particle accelerators, even the stinky one's still pretty good.
Aynı pizza ya da parçacık hızlandırıcı gibi en kötüsü bile çok iyi.

One of the antimatter transducer feeds was compromised by an impairment in one of the particle accelerators.
Antimadde transformatörlerinden biri, parçacık hızlandırıcıyı riske atıyormuş.

It's a challenge other particle accelerators have tried and been unable to complete.
Bu, diğer parçacık hızlandırıcılarınca da denenmiş ama tamamlanamamış bir meydan okumadır.

Linear accelerators are also widely used in medicine, for radiotherapy and radiosurgery.
Doğrusal hızlandırıcılar tıpta da radyoterapi ve radyocerrahi için de geniş ölçüde kullanılır.

Right, because only dumb people believe in something beyond tachyons and particle accelerators.
Doğru. Çünkü sadece aptal insanlar takyonlar ve partikül hızlandırıcılardan başka bir şeye inanır.

However, these accelerators can only probe so far into high energy regimes.
Fakat bu hızlandırıcılar, şimdiye dek yalnızca laboratuvar ortamındaki yüksek enerji sistemlerinde denenebilmiştir.

The paramedics used hemoglobin accelerators on the guy having the seizure.
Hemoglobin hızlandırıcılar. hemoglobin hızlandırıcılar kullandı. Kriz geçiren evsize müdahale ettiklerinde acil müdahale ekipleri.

Particle accelerators use electric fields to propel electrons and their antiparticles to high energies.
Parçacık hızlandırıcıları elektronları ve onların anti-parçacıklarını yüksek enerjine doğru ilerletmek için elektriksel alanı kullanır.

Following Y Combinator, many accelerators with similar models have emerged around the world.
Y Combinatorun ardından dünyanın pek çok yerinde benzer modellere sahip hızlandırıcılar ortaya çıktı.

Linear particle accelerators generate electron beams for treatment of superficial tumors in radiation therapy.
Çizgisel parçacık hızlandırıcısı radyasyon terapisinde yüzeysel tümörleri tedavisi için elektronları yönetir.

The Department acquired several accelerators, including a 20 MeV synchrotron from the Atomic Energy Authority.
Bölüm 20 MeV Atom Enerjisi Kurumundan sinkrotron dahil olarak bazı hızlandırıcılar kazandı.