COMPUTING ne Demek Turkce - Turkce Çeviri

• bilgisayar
• hesaplama
• computing
• bilişim
• hesaplanıyor
• bilgi işlem
• işlem
• hesaplamak
• hesaplamayı
• hesap
• bilgisayarını
• bilgisayarlar
• bilgi i̇şlem
• bilgisayarı
• hesaplamasını

Computing Ingilizce kullanımına örnekler ve bunların Turkce çevirileri

Computing, Steve.
Hesaplanıyor, Steve.

I'm with the West Computing Group.
Batı Hesap Grubundayım.

Computing next move.
Sonraki hamle hesaplanıyor.

It's actually 450. Computing, Steve.
Hesaplanıyor, Steve. Aslında 450.

Computing now, Captain.
Kaptan, şimdi hesaplanıyor.

Whitehall has cracked quantum computing.
Whitehall kuantum hesaplamayı çözdü.

Computing new intersection course.
Yeni buluşma rotası hesaplanıyor.

Stephen Wolfram: Computing a theory of everything.
Stephen Wolfram: Her Şey Teorisini Hesaplamak.

Computing level for track %1 of %2.
Parçası için seviye hesaplanıyor.

I was studying design and he was studying computing.
Ben tasarım okuyordum, o ise bilgi işlem okuyordu.

Computing, Steve. It's actually 450.
Hesaplanıyor, Steve. Aslında 450.

Who's the girl? All sorts: computing, electronics, mechanics?
Her türlü: bilişim, elektronik, mekanik… Kız kim?

Computing time-space recon point.
Uzay zaman keşif noktası hesaplanıyor.

Yeah, well, your stereo probably had more computing power.
Evet, muhtemelen müzik setinin… daha çok işlem gücü vardı.

Computing, Diaries and mobile phones.
Bilgisayarlar, günlükler, cep telefonları.

Yeah. With enough computing power, we can do anything?
Evet, yeteri kadar işlem gücüyle her şeyi yapabiliriz. Yapabilir miyiz?

Eventually, the users wanted to get hold of that computing power.
Nihayetinde, kullanıcılar o işlem gücünü elde etmek istediler.

Yeah. With enough computing power, we can do anything.
Yapabilir miyiz? Evet, yeteri kadar işlem gücüyle her şeyi yapabiliriz.

Computing the mutual gravitational interaction between the earth, sun and moon?
Dünya, güneş ve ay arasındaki karşılıklı yerçekimini hesaplamak?

Now, there are just so many jobs for girls who can operate computing machines.
Hesap makinesi kullanan kızlar için pek çok iş olanağı var şimdilerde.

Hold of that computing power. Eventually, the users wanted to get.
Nihayetinde, kullanıcılar o işlem gücünü elde etmek istediler.

There are 20 bright, highly capable Negro women in the West Computing Group.
Batı Hesap Grubunda, 20den fazla parlak zekalı zenci kadın görev yapıyor.

But personal computing is only the latest chapter in Cardiff's history.
Ama kişisel bilgisayarlar Cardiffin tarihçesinde sadece son bölüm.

Howard's been pursuing the Holy Grail of the digital age… quantum computing.
Howard, dijital çağın Kutsal Kasesini… kuantum bilgisayarını takip ediyor.

Of these mobile computing units. I blocked San Romwell's neural control.
Bu mobil bilgi işlem birimlerinde Sam Romwellin… sinirsel kontrolünü bloke ettim.

The company specializes in application virtualization and cloud computing.
Firma, özellikle uygulama sanallaştırma ve bulut bilişim alanında hizmet vermektedir.

The actual computing hardware is typically based on standard PCs or mobile devices.
Gerçek bilgi işlem donanımı genellikle standart bilgisayarlara veya mobil cihazlara dayanır.

These can then affect the so-called non-functional aspects of the computing environment later on.
Bunlar daha sonra bilgi işlem ortamının sözde işlevsel olmayan yönlerini etkileyebilir.

Cloud computing extends this boundary to cover all servers as well as the network infrastructure.
Bulut bilişim bu sınırı sunuculardan ağ altyapısına kadar kapsayacak şekilde genişletmiştir.

The Trusted Computing Group Opal drive provides industry accepted standardization for self-encrypting drives.
Güvenilir Bilgi İşlem Grubu Opal aygıtı endüstride kendini şifreleyen aygıtlar konusunda standart haline gelmiştir.