DOESN'T JUDGE ne Demek Turkce - Turkce Çeviri

• yargılamaz
• yargılamayan
• yargılamıyor

Doesn't judge Ingilizce kullanımına örnekler ve bunların Turkce çevirileri

He doesn't judge me.
O ben yargılamıyor.

At least the truck doesn't judge me.
En azından, kamyonet beni yargılamıyor.

It doesn't judge me.
O beni yargılamıyor.

You're the only person who doesn't judge me.
Beni yargılamayan tek kişi sensin.

Tommy doesn't judge.
Ne? Tommy yargılamıyor.

Someone who gets you, who doesn't judge.
Seni anlayan, seni yargılamayan biriyle.

A dog doesn't judge you.
Bir köpek seni yargılamaz.

I prefer an attorney that doesn't judge me.
Beni yargılamayan bir avukatı tercih ederim.

She doesn't judge me, man.
O beni yargılamıyor dostum.

Someone that understands you, that doesn't judge you.
Seni anlayan, seni yargılamayan biriyle.

Zach doesn't judge me, Kate.
Zach beni yargılamaz, Kate.

I would rather have an attorney that doesn't judge me.
Beni yargılamayan bir avukatı tercih ederim.

Lisa doesn't judge other people.
Lisa diğer insanları yargılamaz.

He's the only one who truly sees me and doesn't judge.
Beni gerçekten gören ve yargılamayan tek kişi o.

He who admires doesn't judge, right?
Hayran olan yargılamaz, değil mi?

Gon doesn't judge people by appearances.
Gon insanları görünüşlerine göre yargılamaz.

And it helps to have a friend who doesn't judge you.
Seni yargılamayan bir arkadaşın olması işine yarar.

And she doesn't judge me or blame me.
O da beni yargılamaz ve suçlamaz.

And unfortunately, the public doesn't judge by reason.
Ve ne yazık ki toplum kimseyi mantığıyla yargılamaz.

God doesn't judge. Way.
İnandğım şekilde tövbe ettim. Tanrı yargılamıyor.

Even though Tony's in and out of rehab, but… Gil doesn't judge him.
Tony sürekli uyuşturucu tedavisine girip çıkıyor ama Gil onu yargılamıyor.

Mr. Candy Bar doesn't judge you, Chad.
Bay Çikolata seni yargılamaz Chad.

He-he-he doesn't judge me. All right?
O- o-o… beni yargılamıyor, tamam mı?

You have a wonderful boy who doesn't judge people who are different.
İnsanları farklı olduğu için yargılamayan harika bir oğlun var.

But God doesn't judge by your standards.
Ama Tanrı, senin standartlarına göre yargılamaz.

An Active doesn't judge, doesn't pretend.
Bir ajan yargılamaz, rol yapmaz.

The throne doesn't judge what a man believes in his heart.
Kraliyet insanların kalplerinde neye inandıklarını yargılamaz.

The only one who doesn't judge you by the way that you wear your hair or your clothes.
Seni giydiklerinle, saçının şekli ya da kıyafetlerinle yargılamayan tek insandır.

Those who do not judge by what God has sent down are deniers of truth.
Kim Allahın indirdiğiyle hükmetmezse, işte onlar kâfirlerin ta kendileridir.

Those who do not judge by what God has sent down are wrongdoers!
Ve kim Allahın indirdiğiyle hükmetmezse, işte onlar zalimlerin ta kendileridir!