FUNCTIONING ne Demek Turkce - Turkce Çeviri

• fonksiyonlu
• işlevsel
• işleyen
• çalışmaya
• faal
• işleyişini
• çalışıyor mu
• fonksiyonlarını
• işlevlerini
• fonksiyonları
• çalışmayı
• işlevli
• çalışması
• fonksiyonlarının
• işlevini
• çalışmıyor

Functioning Ingilizce kullanımına örnekler ve bunların Turkce çevirileri

Fully functioning crypto-circuit?
Tam fonksiyonlu kripto-devre?

Is your ship's FTL functioning?
Geminin I.Ö.H sürücüsü çalışıyor mu?

Functioning relationship. Yeah, you know, a very.
Gayet… işlevsel bir ilişki.

Well, a fully functioning one.
Yani, tam fonksiyonlu çalışan bir tane.

It's functioning, but we can't get an answer.
Hala faal, ama bir yanıt alamıyoruz.

Is your ethical program functioning?
Etikle ilgili programın çalışıyor mu?

To make another functioning, sentient android.
Bir başka faal, duyguları olan bir android.

When a level five's body stops functioning.
Seviyede birinin bedeni fonksiyonlarını kaybederse.

I'm now a fully functioning man. Aren't I.
Artık tam anlamıyla işlevsel biriyim.

Until I get my time machine fully functioning.
Ben tam fonksiyonlu zaman makinemi bitirinceye kadar.

Clean functioning housing for everyone in the Zone.
Bölgedeki herkese temiz, işlevsel konutlar.

Wouldn't you want a more functioning workshop?
Daha işlevsel bir atölyen olmasın mı?

But a fully functioning liver? Can't be done yet.
Fakat tam işlevsel bir karaciğer henüz yapılamadı.

Wouldn't you want a more functioning workshop?
Daha fonksiyonlu bir atölye istemez miydin?

We lower functioning brains call this"empathy.
Biz düşük fonksiyonlu beyin sahipleri buna'' empati'' diyoruz.

Is Arthur Frayn's memory transmission still functioning?
Arthur Fraynın bellek iletim birimi hala çalışıyor mu?

I turned this one into a functioning boyfriend, so sky's the limit.
Bunu faal sevgiliye çevirmiş kızım ben, bende çıta gökyüzü.

When somebody's dead, their brain stops functioning.
Çünkü biri öldüğünde beyin fonksiyonları durur ve onlarla konuşamayız.

To make another functioning, sentient android. To make another Data.
Bir başka faal, duyguları olan bir android, bir başka Data yaratmak.

Well' I don't know, man. I think I'm functioning right noW.
Bilmiyorum, adamım. Şu anda işlevsel olduğumu düşünüyorum.

When this power starts functioning properly, we will be long gone but well.
Bu güç düzgün bir şekilde çalışmaya başladığında çoktan gitmiş olacağız.

In that amount of time, a fetus's lungs become a fully functioning organ.
Bu süre içinde fetüsün akciğeri tam fonksiyonlu bir organ haline gelir.

Scientists are producing functioning liver tissue in the lab, even using 3D printing.
Bilim insanları işlevsel karaciğer dokusu üretebiliyorlar. 3D kopyalamayla bile.

I'm programmed to observe and record only the normal functioning of the carbon units.
Görevim karbon birimlerinin sadece normal işlevlerini izlemek ve kaydetmek.

Only the normal functioning of the carbon-based units. I am programmed to observe and record.
Normal işlevlerini izlemek ve kaydetmek. Görevim karbon birimlerinin sadece.

So this allows us now to begin to start functioning as a single organism.
İşte bu bizim artık tek bir organizma gibi çalışmaya başlamamıza olanak veriyor.

I feel the universe functioning perfectly, but I'm still perfectly locked inside myself.
Evrenin mükemmel işleyişini hissediyorum ama hala mükemmel bir şekilde kendi içime hapsolmuş vaziyetteyim.

That he intends to travel off-world in search of Bruce Maddox and a functioning synthetic life-form.
Bruce Maddox ve işlevsel bir sentetik yaşam formu arayışı içinde.

Something has stimulated Jake's brain functioning in a way that I have never seen.
Bir şey daha önce hiç görmediğim bir yöntemle Jakein beyin fonksiyonlarını tetikliyor.

Still, I can't believe you can turn ordinary skin cells into functioning brain cells.
Basit deri hücrelerini faal beyin hücresine dönüştürebildiğine inanamıyorum yine de.