I'M FIXING ne Demek Turkce - Turkce Çeviri

• düzeltiyorum
• tamir ediyorum
• tamir
• onarıyorum
• ayarlıyorum
• ben düzeltiyorum
• onardığımı

I'm fixing Ingilizce kullanımına örnekler ve bunların Turkce çevirileri

I'm fixing this.
Bunu tamir ediyorum.

She thinks I'm fixing nets.
Ağları onardığımı sanıyor.

I'm fixing roofs.
Çatı tamir ediyorum.

So this time, I'm fixing things.
O yüzden bu sefer, olayı ben düzeltiyorum.

I'm fixing a light.
Lambayı onarıyorum.

It's not a date. I'm fixing her camera.
Kamerasını tamir edeceğim.- Randevu değil.

I'm fixing something.
Bir şey onarıyorum.

There's only one way this ends, Josh.- I'm fixing it.
Düzeltiyorum. Bunu bitirmenin tek bir yolu var, Josh.

I'm fixing the car.
Arabayı tamir ediyorum.

So it doesn't get kicked back. I'm fixing some spelling mistakes.
Bazı imla hatalarını düzeltiyorum, böylelikle geri gönderilmiyor.

I'm fixing the sign.
Tabelayı tamir ediyorum.

It's frayed. I'm fixing children's clothes.
Çocukların elbiselerini onarıyorum. Yıpranmış.

I'm fixing the boiler!
Kazanı tamir ediyorum.

She thinks I'm fixing nets. What should I say?
Ağları onardığımı sanıyor. Ona ne diyeceğim?

I'm fixing the banister!
Tırabzanı tamir ediyorum!

Well, I'm fixing that right now?
O zaman hemen düzeltiyorum. Öyle mi?

I'm fixing, renovating.
Tamir ediyorum, yeniliyorum.

Yes, hon. I'm fixing a few things here at the campaign.
Kampanyadaki birkaç şeyi düzeltiyorum. Evet, tatlım.

I'm fixing it, come on.
Düzeltiyorum, hadi.- Yapıyorum.

I'm fixing What you broke!
Senin bozduğunu ben düzeltiyorum!

I'm fixing the washing machine.
Çamaşır makinesini onarıyorum.

I'm fixing her camera.- It's not a date.
Kamerasını tamir edeceğim.- Randevu değil.

I'm fixing the radio I found on my way home.
Eve giderken bulduğum radyoyu tamir ediyorum.

I'm fixing this. You risked your life once before.
Durumu düzeltiyorum. Hayatını bir kez tehlikeye attın.

I'm fixing it. There's only one way this ends, Josh.
Düzeltiyorum. Bunu bitirmenin tek bir yolu var, Josh.

I'm fixing the radio that I found on my way home.
Eve giderken bulduğum radyoyu tamir ediyorum.

I'm fixing the radio which I found on my way home.
Eve giderken bulduğum radyoyu tamir ediyorum.

I'm fixing a few things here at the campaign. Yes, hon.
Kampanyadaki birkaç şeyi düzeltiyorum. Evet, tatlım.

I'm fixing a parachute the nurse is singing to calm us down!
Ben paraşütü tamir ediyorum. Hemşire bizi sakinleştiriyor!

I'm fixing some spelling mistakes so it doesn't get kicked back.
Bazı imla hatalarını düzeltiyorum, böylelikle geri gönderilmiyor.