I'M GOING TO ASK ne Demek Turkce - Turkce Çeviri

• soracağım
• isteyeceğim
• rica edeceğim
• teklif edeceğim
• gidip soracağım
• istediğimi söyleyeceğim
• sormaya gidiyorum
• davet edeceğim
• gitmenizi isteyeceğim
• gitmenizi istiyorum

I'm going to ask Ingilizce kullanımına örnekler ve bunların Turkce çevirileri

I'm going to ask.
Gidip soracağım ya.

And I want a straight answer. I'm going to ask you a question.
Sana bir soru soracağım… ve doğru bir cevap istiyorum.

I'm going to ask her then.
O zaman teklif edeceğim.

I may not deserve it, but I'm going to ask for your discretion.
Hak etmiyor olabilirim ama bunu gizli tutmanızı isteyeceğim.

I'm going to ask somebody else.
Başkalarına sormaya gidiyorum.

Will require terrible sacrifice. What I'm going to ask you to do.
Senden ne yapmanı isteyeceğim korkunç bir fedakarlık gerektirecek.

I'm going to ask Lindy for a divorce.
Lindye boşanmak istediğimi söyleyeceğim.

Yes! Now, I'm going to ask one more time!
Şimdi, bir kez daha soracağım. Evet!

I'm going to ask Isabel to marry me.
Teklif edeceğim. Isabele evlenme.

Now I'm going to ask him to stand up.
Şimdi ondan ayağa kalkmasını rica edeceğim.

I'm going to ask you to stop talking.
Konuşmayı kesmenizi rica edeceğim.

I think I'm going to ask the director to give Boi the part.
Sanırım yönetmenden rolü Boiye vermesini isteyeceğim.

I'm going to ask to play a couple game.
Eşli oyun oynamayı teklif edeceğim.

No? Mr. Powe, I'm going to ask you again to step away from the window.
Bay Powe, pencerenin önünden uzaklaşmanızı rica edeceğim yine.

I'm going to ask Mary to work with me.
Maryye benimle çalışmasını teklif edeceğim.

So I'm going to ask you one last time.
Bu yüzden, senden son bir kez rica edeceğim.

I'm going to ask you one more time, Mr. Wellington.
Size bir kez daha soracağım Bay Wellington.

I'm going to ask Nicole to marry me. No, mine.
Nicolee evlilik teklif edeceğim. -Hayır benim.

I'm going to ask her to turn at the concert.
Konserde çevirebilir mi ona diye sormaya gidiyorum.

I'm going to ask Mr Knightley to teach me Chinese.
Bay Knightleyden bana Çince öğretmesini rica edeceğim.

I'm going to ask her to marry me when I'm ready.
Evlenmesini isteyeceğim. Hazır olduğumda benimle.

I'm going to ask you some routine questions to begin. Hallo!
Size biraz soracağım rutin sorular başlayacak. Merhaba?

So I'm going to ask you to leave with me tonight.
Bu nedenle, bu gece benimle buradan ayrılmanı istediğimi söyleyeceğim.

So, I'm going to ask one of you to come up here and open the fair.
Yani, senden birisine soracağım buraya gel ve fuarı aç.

Now I'm going to ask you some questions and you're going to answer me.
Şimdi birkaç soru soracağım, sen de cevap vereceksin.

I'm going to ask your father if I can go run the zoo.
Babana hayvanat bahçesini işletmek istediğimi söyleyeceğim.

I'm going to ask one more time, Richard, kindly remove your sunglasses.
Bir kez daha soracağım Richard, güneş gözlüklerini lütfen çıkart.

What I'm going to ask you to do will require terrible sacrifice.
Senden ne yapmanı isteyeceğim korkunç bir fedakarlık gerektirecek.

I'm going to ask you to see the customs official through those doors.
Sizden şu kapılardan geçerek gümrüklere gitmenizi isteyeceğim.

I'm going to ask Worf to delay his return to DS9 so that he can join us.
Ertelemesini isteyeceğim. Worfdan bize katılmasını ve DS9a dönüşünü.