IS IMPROVING ne Demek Turkce - Turkce Çeviri

• gelişiyor
• iyileşiyor
• düzeliyor
• ilerleme

Is improving Ingilizce kullanımına örnekler ve bunların Turkce çevirileri

Dolls is improving.
Dolls iyileşiyor.

Hey, your Horse's Stance is improving.
Hey, At Duruşun gelişiyor.

Tom is improving slowly.
Tom yavaş yavaş gelişiyor.

The economy is improving.
Ekonomi gelişiyor.

My foot is improving, but it still swells up a bit.
Ayağım düzeliyor ama hala şişiyor biraz.

The situation is improving.
Durum gelişiyor.

My foot is improving, but it still swells up a bit.
Ayağım iyileşiyor ama hâlâ biraz şişiyor.

Blood flow is improving.
Kan akışı gelişiyor.

Your taste is improving. Miss Moore is Bill Ryan's new executive secretary.
Zevklerin gelişiyor. Bayan Moore, Bill Ryanın yeni yönetici sekreteri.

My French is improving.
Fransızcam gelişiyor.

IMF says economic situation in Macedonia is improving.
IMF: Makedonyanın ekonomik durumu iyileşiyor.

Augustus is improving.
Augustus iyileşiyor.

Miss Moore is Bill Ryan's new executive secretary Lucy Moore Your taste is improving.
Zevklerin gelişiyor. Bayan Moore, Bill Ryanın yeni yönetici sekreteri.

His condition is improving.
Durumu düzeliyor.

My reading is improving, but it isn't perfect yet.
Okumam düzeliyor ama henüz çok mükemmel değil.

Mistress Johansen's husband is improving.
Bayan Johansenin kocası iyileşiyor.

The situation is improving, so cheer up!
Durum düzeliyor, hadi neşelen!

Our patient is improving.
Hastamız iyileşiyor.

My health is improving but I'm still not yet well enough.
Sağlığım iyileşiyor ama hâlâ tam iyileşmedim.

Your French is improving.
Fransızcanız gelişiyor.

My health is improving but I'm still not yet well enough.
Sağlığım düzeliyor ama henüz yeterince iyi değilim.

Tom's health is improving.
Tomun sağlığı iyileşiyor.

Her health is improving little by little.
Onun sağlığı azar azar iyileşiyor.

His health is improving.
Onun sağlığı düzeliyor.

His health is improving little by little.
Onun sağlığı yavaş yavaş düzeliyor.

Tom's French is improving.
Tomun Fransızcası gelişiyor.

Her condition is improving after the operation.
Ameliyattan sonra onun durumu düzeliyor.

His technique is improving, Doctor.
Tekniği gelişiyor, Doktor.

The cerebral edema is improving, and Corey's pupils are reactive.
Beyin ödemi iyileşiyor. Coreyin göz bebekleri tepki vermeye başladı.

The situation is improving, so cheer up!
Durum düzeliyor, hadi keyiflen!