Solved it Ingilizce kullanımına örnekler ve bunların Turkce çevirileri
{-}
-
Colloquial
-
Ecclesiastic
-
Ecclesiastic
-
Computer
-
Programming
I solved it!
Actually, Jake solved it.
Solved it. What?
Ne? Çözdüm.What? Solved it.
Ne? Çözdüm.Solved it, haven't I?
Çözdüm, değil mi?
İnsanlar da tercüme ediyor
You solved it.
And the police never solved it.
Polis asla çözemedi.I-- I solved it.
Ben… ben çözdüm.You had a problem and I solved it.
Senin bir sorunun vardı, ben de çözdüm.Todd, solved it.
Poor old Torstensson never solved it.
Zavallı yaşlı Torstensson hiç çözemedi.Roman solved it for us.
Roman bizim için çözdü.Poor old Torstensson never solved it.
Zavallı Torstensson olayı asla çözemedi.Roman solved it for us.
Looks like that problem solved it self.
Görünüyor ki o sorunlar, kendi kendini çözdü.Who solved it, and how many?
Kim çözdü, ve ne kadar?Someone solved it.
Birisi çözmüş.And yet it was a real case, and he solved it.
Ama yine de gerçek bir vaka çıktı ve onu çözdü.Let's see who solved it last time.
Bakalım en son kim çözmüş.The problem that you left on the board… I solved it.
Ben onu çözdüm. Tahtaya yazdığınız problem vardı ya.No. But you solved it in 5 minutes.
Hayır, ama sen beş dakikada çözdün.Poor old Torstensson never solved it.
Zavallı ihtiyar Torstensson olayı hiç çözemedi… ve peşini de hiç bırakmadı.I solved it. on the board- The problem that you left.
Tahtaya yazdığınız problem vardı ya… ben onu çözdüm.Why is it contradictory if you solved it well? Silence?
Susun. Sen çözdün işte, neden tutarsız olsun?Clive solved it, you just told him what you saw in a vision.
Clive çözdü, sen sadece gördüğün imgeyi söyledin.Poor old Torstensson never solved it, and he never let it go.
Zavallı yaşlı Torstensson hiç çözemedi, ve hiç de vazgeçmedi.No. But you solved it in five minutes, it took me eight days.
Benim sekiz günümü aldı. Hayır, ama sen beş dakikada çözdün.No. But you solved it in five minutes, it took me eight days.
Hayır, ama sen beş dakikada çözdün. Benim sekiz günümü aldı.
