TO DO AN INTERVIEW ne Demek Turkce - Turkce Çeviri

• röportaj yapmak
• röportaj yapmanın
• görüşmek için

To do an interview Ingilizce kullanımına örnekler ve bunların Turkce çevirileri

Wants to do an interview.
Röportaj yapmak istiyor.

Ken, don't worry I'm not here to do an interview.
Ken, merak etme. Röportaj yapmaya gelmedim.

I want to do an interview!
Röportaj yapmak istiyorum!

But he repeatedly emailed me. He refused to do an interview.
Röportaj yapmayı reddetti ama bana sürekli e-posta gönderdi.

She wants to do an interview.
Röportaj yapmak istiyor.

I wanted to do an interview about his career as a newscaster.
Haber spikeri olarak kariyeri hakkında röportaj yapmak istiyordum.

You said you wanted to do an interview.
Bir röportaj yapmak istiyorum dedin.

I got to do an interview, anyway.
Zaten röportaja gitmem gerek.

Tom declined to do an interview.
Tom bir röportaj yapmayı reddetti.

I want to do an interview with Rafael.
Rafaelle röportaj yapmak istiyorum.

Interview! I want to do an interview.
Bir röportaj yapmak istiyorum.

I would like to do an interview with you on your efforts to revitalize the salt-damaged soil.
Canlandırma çabanızla ilgili röportaj yapmak isterim. Tuzdan zarar görmüş toprakları.

And I would just love to do an interview with you.
Seninle bir röportaj yapmayı çok isterim.

She wants to do an interview live on the radio.
Canlı röportaj yapmak istiyor, radyoda.

They want to do an interview.
Röportaj yapmak istiyorlar.

I'm here to do an interview with that Dr. Russell.
Dr. Russell ile görüşmek için buradayım.

I mean, I was brought here to do an interview, not Faces of Death 14.
Ben buraya Korkunun Çehreleri 14ü çekmeye değil, röportaj yapmaya geldim.

I'm here to do an interview with that Dr. Russell.
Buradayım. Dr Russell ile görüşmek için.

Some lady just asked me to do an interview for her tomorrow.
Bayanın teki gelip yarın için bir röportaj yapamayacağımı sordu. Sanırım o bir çeşit.

We need to do an interview to find out more.
Daha fazla bilgi edinmek için röportaj yapmamız gerekecek.

You want to do an interview?
Röportaj yapmak istiyor musun?

He wanted to do an interview with Diane Sawyer.
Diane Sawyer ile bir söyleşi yapmak istemiş.

I'm trying to do an interview.
Benimle röportaj yapıyorlar.

They want to do an interview with me.
Benimle röportaj yapmak istiyorlar.

I'm here to do an interview.
Burada bulunma sebebim röportaj yapmak.

Get them to do an interview.
UTVyi arayıp, röportaj yapmalarını isteyelim.

Would you like to do an interview with us?
Bizimle görüşme yapmak ister misin?

The Globe wants to do an interview with you.
The Globe, seninle röportaj yapmak istiyor.

We would like to do an interview with you before and after, if we could.
Yüzmenin öncesi ve sonrasında röportaj yapmak istiyoruz.

I'm actually supposed to do an interview with Cynthia Driscoll.
Aslında benim Cynthia Driscoll ile bir röportaj yapmam gerekiyordu.