WAS SET UP ne Demek Turkce - Turkce Çeviri

• kuruldu
• ayarladık
• ayarlanmıştı
• kurulmuştu
• tuzak kurdular
• tuzağa düşürüldüğünü
• kurulmuş olduğunun
• ayarlamıştık
• kurulmuş
• tuzak
• tuzak kurulduysa
• tuzağa düşürüldüm

Was set up Ingilizce kullanımına örnekler ve bunların Turkce çevirileri

I was set up, Ben.
Bana tuzak kurdular, Ben.

Delgado was set up.
Delgadoya tuzak kurdular.

I was set up, too.
Ben de tuzağa düşürüldüm.

Your husband was set up.
Kocana tuzak kurulmuşdu.- Ne?

This was set up days ago.
Bu günlerce önce ayarlandı.

I think Szymanski was set up.
Bence Szymanskiye tuzak kurdular.

I was set up, all right?
Bunların hepsi planlanmış, tamam mı?

Looks like Bruno was set up.
Görünüşe göre Brunoya tuzak kurmuşlar.

The system was set up 3 months ago.
Bu sistem 3 ay önce kurulmuş.

You said everything was set up.
Her şeyin ayarlandığını söylemiştin.

Everything was set up from the start.
Her şey baştan ayarlanmıştı.

I am innocent, I was set up.
Masumum, ben tuzağa düşürüldüm.

It was set up through my girlfriend at the time.
O zamanki kız arkadaşım ayarlamıştı.

This proves that Robbie was set up.
Bu Robbieye tuzak kurulduğunu kanıtlıyor.

The meeting was set up two days before.
Toplantı iki gün öncesinden ayarlandı.

The emails, the job-- Powell was set up.
E-mailler, işi… Powella tuzak kurulmuş.

Was set up by his own partner, Tommy Markin.
Ortağı ona bir tuzak kurdu. Tommy Markin.

All of that was set up by us.
Hauserin mesajlarını… Bunların hepsini biz ayarladık.

Probably from when the office was set up.
Muhtemelen ofisi ayarladığı zamandan kalma.

I heard pete was set up; who was it?
Petein tuzağa düşürüldüğünü duydum, kim yaptı?

I wanted you to wait till the office was set up.
Büroyu kurana kadar beklemeni istiyordum.

Rumor is that Qasim was set up by his pal Abbas.
Söylentiye göre Qasim arkadaşı Abbas tarafından ayarlanmış.

Within a few hours, a reception centre was set up.
Resepsiyon merkezi birkaç saat içinde kuruldu.

A family trust was set up early last century to maintain it.
Bakımı için geçen yüzyılın başlarında bir aile vakfı kurulmuş.

He knows Steven was set up.
Stevenın tuzağa düşürüldüğünü biliyor ve tüm ipuçları onu buraya getiriyor.

If Lee was set up, then George was the only guy who could have done it.
Eğer Leeye tuzak kurulduysa, bunu yapabilecek tek kişi Georgedu.

In 1988, the State Film Centre Education Program was set up.
Yılında Devlet Film Merkezi Eğitim Programı kuruldu.

Who could have done it. If Lee was set up, then George was the only guy.
Eğer Leeye tuzak kurulduysa, bunu yapabilecek tek kişi Georgedu.

By 1356 another independent despotate was set up in Epirus and Thessaly.
Yılında bir başka despotluk, Epirus ve Teselyada kuruldu.

As time went by, a secret department was set up to do the same things.
Zaman geçtikçe, gizli bir departman kuruldu Aynı şeyleri yapmak.