Altınla Turkce kullanımına örnekler ve bunların Almanca çevirileri
{-}
-
Colloquial
-
Ecclesiastic
-
Ecclesiastic
-
Programming
-
Computer
Ama altınla, Farwell.
Kasanın içi altınla doluydu.
Altınla ödüllendirildiler.
Trenler her zaman altınla doludur.
Altınla ödeme yaptılar.
Combinations with other parts of speech
Sıfatlarla kullanım
alt katta
alt kısmı
alt tarafı
toprak altındaalt sırt
büyük baskı altındabüyük tehlike altındaderi altınaalt çizgi
alt yarısı
Daha
Senin vücudunu ışık ve altınla.
Altınla kal.- Hayır.
Bir kızın kucağını altınla doldurmak;
Phelps altınla veda etti.
Süleyman Keruvları da altınla kaplattı.
Altınla ilgili ne biliyorsun?
Kintsukuroi, yaralarımızı altınla onarmak.
Altınla geri gönderdiniz.
Bazı serbest halojenler altınla reaksiyona girer.
Altınla ne kadar ödediler?
Sabaha kadar, altınla başbaşa olacağız.
Altınla ödedim… Senin buğday tenini.
Belki bir gün onun için altınla doldururum.
Altınla ilgili herşeyi biliyor.
Büyücü kadının… altınla bir alakası varmış.
Altınla ilgili ne biliyorsun Moneypenny?
Yıllardır yağların, onların ceplerini altınla doldurdu.
Trendeki altınla ilgili ne biliyorsun?
Japonyada kırılan nesneler çoğu zaman altınla onarılır.
Ama arabada altınla olacak olan benim. Göreceksin.
Kırık porselen parçalarını altınla tekrar yapıştırma şeklidir.
Boku altınla kaplasan da sadece süper parlak bir boktur.
Kan beynine sıçrayıp cebin altınla dolduğunda bunu yeniden konuşalım.
Bana altınla birlikte panzehiri de vereceğine dair söz verdi.
Daha çok askeri ama şimdilerde altınla ilgileniyor. ve Latin amerikaya gidecek?