Böbürlenerek Turkce kullanımına örnekler ve bunların Almanca çevirileri
{-}
-
Colloquial
-
Ecclesiastic
-
Ecclesiastic
-
Programming
-
Computer
Daha çok böbürlenerek anlattı diyelim.
Küçümseyerek insanlardan yüzünü çevirme ve yeryüzünde böbürlenerek yürüme!
Sonra böbürlenerek ailesine gitti.
Hem insanlara karşı( kibirlenerek) yüzünü yan çevirme ve yeryüzünde böbürlenerek yürüme!
Sonra böbürlenerek ailesinin yanına gitti.
Ve eğer başına bir musibet gelirse,'' İyi ki biz daha önce tedbirimizi almışız'' derler ve böbürlenerek dönüp giderler.
Senin koca yüzüğünle böbürlenerek. Birazcık, biliyorsun, senin.
Eğer sana bir iyilik erişirse, bu onları üzer. Ve eğer başına bir musibet gelirse,'' İyi ki biz daha önce tedbirimizi almışız'' derler ve böbürlenerek dönüp giderler.
Yeryüzünde böbürlenerek yürüme; çünkü sen ne yeri yarabilirsin, ne dağlara boyca ulaşabilirsin.
Dolarına bahse varım, yine eve iç çamaşırı olmadan gelecek… ve böbürlenerek çok güzel bir penisi olan lakros oyuncusuyla… yattığını söyleyecek.
Yeryüzünde böbürlenerek yürüme; çünkü sen ne yeri yarabilirsin, ne dağlara boyca ulaşabilirsin.
İnsanlara yanağını bükme( kibirlenerek boynunu bir yana büküp yüzünü insanlardan öte çevirme) ve yeryüzünde böbürlenerek yürüme. Zira Allah, kendini beğenip övünen kimseyi sevmez.
Yurtlarından böbürlenerek, insanlara gösteriş yaparak çıkan ve Allah yolundan men edenler gibi olmayın.
Ýnsanlara yanaðýný bükme ve yeryüzünde böbürlenerek yürüme; çünkü Allah, kendini beðenip övünen kimseyi sevmez.”.
Yurtlarından böbürlenerek, insanlara gösteriş yaparak çıkan ve Allah yolundan men edenler gibi olmayın.
İnsanları küçümseyip yüz çevirme,yeryüzünde böbürlenerek yürüme; Allah, kendini beğenip övünen hiç kimseyi şüphesiz ki sevmez.
İnsanları küçümseyip yüz çevirme, yeryüzünde böbürlenerek yürüme; Allah, kendini beğenip övünen hiç kimseyi şüphesiz ki sevmez.
Yoldaşımız, Mısırdaki amcasıyla bizim hakkımızda konuşuyor, böbürleniyor.
Ancak yine de benim önümde böbürlenemezsin.
Uzun boylu oldukları için böbürlenenler gibi.
İşte Allah, her böbürlenen zorbanın kalbini öyle bir tabiat ile mühürler.
Gelip birini aldatacağınla böbürleniyorsun ve aynı zamanda sana güvenmemi istiyorsun.
Fitche böbürleneceğin bir şeyin yoksa ne olmuş.
Şu gezide kim böbürleniyor biliyor musun sen?
Bu hep, gey kuzeniyle böbürlenen, Helen Lovejoya gününü gösterir.
Çünki Allah, böbürlenenleri sevmez!''.
En kötü ihtimalle Kenny çok böbürlenir, sen de bir müşterisini çalarsın.
Çünkü ne zaman yardım istesem böbürleniyor.
Onlar büyüklük tasladılar ve böbürlenen bir topluluk oldular.
Ne diye durduk yere böbürlenip duruyorsun?