Bastırarak Turkce kullanımına örnekler ve bunların Almanca çevirileri
{-}
-
Colloquial
-
Ecclesiastic
-
Ecclesiastic
-
Programming
-
Computer
Gizlice bakıyorum sana Heyecanımı bastırarak.
Kitabı göğsüne bastırarak'' Çok teşekkür ederim.
Kumaş malzemesi, ütüyü kullanabilir, arkaya bastırarak.
Kumaş malzemesi, arkaya bastırarak buharlı ütüyü kullanabilir;
Grenouille, bir saat kadar böyle,yabancı bir çocuğu ikiyüzlüce göğsüne bastırarak kalabalı du.
Combinations with other parts of speech
Isimlerle kullanım
Fiillerle kullanım
Hafifçe bastırarak SD R-LINK kartını aracınızdan çıkarın.
Daha sonra toprak ilave edilir ve biraz bastırarak sıkıştırılır.
Bu genellikle bastırarak sonuna kadar önce su yüzeyine en fazla olduğu bölgedir.
Evet! Siz, bayım içimdeki bu ham Vikingliliği bastırarak… çok tehlikeli bir oyun oynuyorsunuz.
Restoran'' yöntemini kullanarak kusturmaya çalışın- bir kaşığın ucuna veya iki parmağını dilin köküne bastırarak.
Vücudumuzdaki ghrelin hormonunu bastırarak kendinizi tok hissetmenize yardımcı olur.
Yılında Bükreşte bulunduğu sırada ilk haritayı çizmiş vedaha sonra 1796 yılında bu haritayı Viyanada bastırarak Yunanca konuşulan tüm topraklarda dağıttırmıştır.
Basıncı, her bir elinizi diğerine bastırarak çevreleyen aurik alan olarak hissedebiliyor musunuz?
Kemiklerdeki hassasiyet veyaağrıları hafifçe bastırarak kontrol ederler.
Ya da duygularımı bastırarak Bruce onu okumamı istemedi. Güçle ilgili değilse, tahakküm.
Parmağınızla veya fırçayla da yapabilirsiniz ama ben buraya bastırarak biraz beyaz boya eklemek istiyorum.
Ellerini yeniden oraya götür, biraz bastırarak nefes almaya başla ve yeniden harayı hisset.
Enjeksiyon bölgesine sıkıca bastırarak ve biraz masaj yaparak, ağrının bir kısmı azaltılabilir.
Enjeksiyon bölgesine sıkıca bastırarak ve biraz masaj yaparak, ağrının bir kısmı azaltılabilir.
Ayrıca, yaygın olarak kullanılan bazı efsaneleri de bastırarak, beyin hakkındaki bazı ilginç gerçekleri açığa çıkarıyoruz.
Bir ısı tabancası alıp sıcak plastiğe bastırarak göçük elde ediyordum. plastiği ısıtıyordum ve sonra galiba bir taşı.
Çocukluk evini ziyaret etmek bastırılmış anılarının ortaya çıkmasını sağlayabilir.
Bastırılmış öfke.
Basmam gereken bir düğme falan var mı?
Gaza bas yoksa topuğuna sıkarım!
Flaşlar yok, basın yok.- Virgile.
Kim o kadar bas dinler ki?
Konuşabiliyorlar mı?! Sadece bu düğmeye basmam gerekiyor… Neyse en azından acı hissetmiyorlar?
Ben bas çalıyorum.
Bassam, dinle, dostum.