BIR TEORIYI ne Demek Almanca - Almanca Çeviri

• Theorie

Bir teoriyi Turkce kullanımına örnekler ve bunların Almanca çevirileri

Bir teoriyi test ediyorum.
Eine Theorie testen.

Çocukluk arkadaşları, bir teoriyi ispat yolunda.
Zwei Freunde beweisen heute ihre Theorien.

Bir teoriyi test ediyorum.
Ich teste eine Theorie.

Ama ortaya attığım bir teoriyi kontrol etmeliyim.
Aber ich muss eine Theorie prüfen, auf die ich gekommen bin.

Bir teoriyi test etmek için.
Testen wir meine Theorie.

Onlar mı? Onlar sadece prototipti, bir teoriyi test etmem gerekiyordu.
Die, die waren nur Prototypen, ich musste eine Theorie austesten.

Bir teoriyi geliştiren ve.
Entwickelt eine Theorie und.

Burada, sonradan üzerinde çalışabileceğim bir teoriyi sonunda elde etmiştim.2.
Hier also hatte ich endlich eine Theorie gefunden, mit der sich arbeiten ließ.2.

Ben, bir teoriyi test etmeliyim.
Ich muss eine Theorie testen.

Fakat akıl ve mantık tek başına bir teoriyi kabul etmek için yeterli değildir.
Schönheit und Eleganz allein reichen nicht aus, um eine Theorie zu rechtfertigen.

Bir teoriyi deniyorum, Kaptan.
Ich teste eine Theorie, Captain.

İle başlayın, kurs, yardımcı olacak bir teoriyi anlamak için yatırım tercihlerinde.
Beginnen Sie mit einem Kurs, der hilft, die Theorie zu verstehen die Investition in Optionen.

Bir teoriyi test ediyorum direktör.
Ich teste eine Theorie, Direktor.

Kavramsal geçerlilik: Test edilen hipotez, araştırmacının çalıştığı daha geniş bir teoriyi destekler.
Konzeptionelle Gültigkeit: Die zu testende Hypothese unterstützt die zu untersuchende, umfassendere Theorie.

Yalnızca bir teoriyi test etmek için.
Ich will eine Theorie testen.

Elliot Dalgası yatırımcıların ve tacirlerin teknik analizde kullanabilecekleri bir teoriyi( ya da prensibi) ifade eder.
Die Elliott-Welle bezieht sich auf eine Theorie(oder ein Prinzip), die Investoren und Trader in die Technische Analyse übernehmen können.

Ne?- Sadece bir teoriyi test ediyordum?
Ich teste nur eine Theorie. -Was?

The Lancet tıp dergisinde at kromozomlarında bulunan telomerlerin hücrelere ölümsüzlük kazandırabileceği yazıyordu, ki bu da Spivak yaratığının fizyolojisiyle ilgili bir teoriyi gündeme.
In The Lancet war ein Artikel über"pferdeartige Telomere in zellulärer Verewigung", woraus eine Theorie über die Physiologie der Spivak-Kreaturen entstand.

Bir teoriyi daha camdan atabiliriz.
Wir können noch eine Theorie vergessen.

Jeff Hawkins, bu sabah, büyük ve önemli bir teoriyi sinirbilime katmak için yaşadığı zorluğu anlatıyordu.
Heute Morgen hat Jeff Hawkins seine Bemühungen beschrieben, eine gute, große Theorie in die Neurowissenschaft zu bringen.

( 5) Bir teoriyi gerçekten test etme onu yanlışlamaya çalışmakla olanak kazanır.
(5) Jede echte Überprüfung einer Theorie ist ein Versuch, sie zu falsifizieren, zu widerlegen.

Holden, buraya bir teoriyi desteklemeye gelmedik.
Holden, wir unterstützen keine Theorie.

Doktoramı bir teoriyi alıp, test edip sonuçlarımı kanıtlayarak aldım.
Dann nachgewiesen habe. indem ich eine Theorie hernahm.

Ancak 48 yıllık bir teoriyi doğrulamaya bir adım daha yaklaşmak tatmin edici.”.
Es ist jedoch befriedigend, der 48-jährigen Theorie einen Schritt näher zu kommen.".

Ancak 48 yıllık bir teoriyi doğrulamaya bir adım daha yaklaşmak tatmin edici.”.
Aber es ist befriedigend, der 48 Jahre alten Theorie einen Schritt näher zu kommen.".

Stalin, herhangi bir Marksist teoriyi gelitirmekten aciz bir adamdr.
Stalin ist gar nicht fähig, irgendeine marxistische Theorie zu verwirklichen.

Alan Turingin bir teorisi var.
Alan Turing hat eine Theorie.

Ama bir teorimiz var?
Aber wir haben eine Theorie.- Die wäre?

Bir teorin olması gerekmez mi?
Müssten Sie keine Theorie haben?

Bir teoriydi sadece.
Es ist nur eine Theorie.