BIR YERLI ne Demek Almanca - Almanca Çeviri

• Indianer
• Einheimische
• Einheimischer
• Eingeborener
• Anwohner
• Eingeborenen
• Ureinwohner

Bir yerli Turkce kullanımına örnekler ve bunların Almanca çevirileri

Bir yerli gibi.
Wie die Indianer.

Yemek bir yerli gibi!
Speisen wie ein Indianer!

Bir yerli gibi.
Wie eine Einheimische.

Canlı bir yerli gibi.
Live wie ein Einheimischer.

Bir yerli gibi.
Ganz wie ein Einheimischer.

Canlı bir yerli gibi.
Leben wie ein Einheimischer.

Bir yerli hocamız daha var.
Noch ein Ureinwohner.

Kahvaltı bir yerli gibi.
Am Morgen Das Frühstück wie ein Einheimischer.

Bir yerli gibi yemek.
Essen wie ein Einheimischer.

Insanımsı bir yerli popülasyonumuz var.
Es gibt hier humanoide Ureinwohner.

Bir yerli gibi dolaşmak mı?
Paddeln wie ein Indianer?

Yok canım, bu Afrikalı bir yerli.
Nein, es ist ein Eingeborener aus Afrika.

Bir yerli gibi davrandı.
Mache wie ein Einheimischer.

Şehri tıpkı bir yerli gibi keşfedin!
Entdecke die Stadt wie ein Einheimischer.

Bir yerli oldun değil mi?
Bist Indianer geworden, was?

O bir park korucusu ve bir yerli.
Er ist Park-Ranger und ein Indianer.

Bir yerli ve ziyaretçiler için.
Für Einheimische und Besucher.

Yani şimdi bu bir yerli alışkanlığı mı?
Ihr sagt, das sei ein Laster der Eingeborenen.

Bir yerli olmak da gerekmiyor zaten.
Man muss kein Indianer sein.

Labirent eski bir yerli efsanesi.
Das Labyrinth ist ein alter Mythos der Eingeborenen.

Bir yerli için iyi konuşmak.
Du sprichst gut für einen Eingeborenen.

Ben bir ebeveynim, bir yerli ve bir öğretmenim.
Ich bin Vater, Anwohner und Lehrer.

Bir yerli gibi hissetmenin istiyor musunuz?
Willst du dich wie ein Einheimischer fühlen?

Seyahatinizin tadını çıkarın ve bir yerli gibi seyahat edin.
Leben Sie wie ein Einheimischer und genießen Sie Ihre Reise.

Harika, bir yerli için bile!
Tolle Tour, auch für Einheimische!

Kahkahalar Değilim. Ben bir ebeveynim, bir yerli ve bir öğretmenim.
Lachen Echt nicht. Ich bin Vater, Anwohner und Lehrer.

Bunun bir yerli olduğunu mu düşünüyorlar?
Glaubt man, dass es ein Indianer ist?

Annesi, Sue Kelton, California Kanada doğumlu; babası, Edward Kelton, bir yerli idi.
Ihre Mutter, Sue Kelton, war eine gebürtige Kanada, Ihr Vater, Edward Kelton, ein Eingeborener von Kalifornien.

Onlar için“ bir yerli olmanın mânası yoktu.
Es galt nicht als schick, Indianer zu sein.

Bir Yerli… ve katil kızı alıp kaçtı.
Der Mörder ist mit der Tochter abgehauen.- Einen Indianer.