Bir yolculuktur Turkce kullanımına örnekler ve bunların Almanca çevirileri
{-}
-
Colloquial
-
Ecclesiastic
-
Ecclesiastic
-
Programming
-
Computer
Bu bir yolculuktur.”.
Yoganın kalbine bir yolculuktur bu.
Hayat bir yolculuktur… Hah şöyle.
Das Leben ist wie ein Reise.Dediğin gibi, o bir yolculuktur.
Wie du sagst, es ist eine Reise.Okumak bir yolculuktur, sonu olmayan.
Lesen- eine Reise ohne Ende….Combinations with other parts of speech
Sıfatlarla kullanım
kısa bir yolculukdiğer yolcularher yolculukmavi yolculukuzun bir yolculuğabeklenmedik yolculukbüyük yolculukgüzel bir yolculukböyle bir yolculukilk yolculuk
Daha
Fiillerle kullanım
yolculuk yapmak
yolculuk etmek
yolcu taşıdı
dönüş yolculuğuyolculuk başlıyor
yolculuğa çıkmak
yolcu öldü
Daha
Abramelin aslında bir yolculuktur.
Başarı bir yolculuktur, bir varış noktası değil'' Ben Sweetland.
Erfolg ist eine Reise, kein Bestimmungsort“(Ben Sweetland).Hayat engellerle dolu bir yolculuktur.
Das Leben ist eine Reise voller Hindernisse.Hâlbuki yaptığı uçuş, ancak son derece bir bilgi ve kuvvet ile tamamlanabilecek bir yolculuktur.
Trotzdem ist sein Flug eine Reise, die nur mit außerordentlich viel Wissen und Kraft abgeschlossen werden kann.Okumak, bir yolculuktur.
Lesen ist eine Reise.Başarı hem amaç hem de bir yolculuktur.
Erfolg ist sowohl eine Reise als auch ein Ziel.Okumak, bir yolculuktur.
Die Lektüre ist eine Reise.Başarı hem amaç hem de bir yolculuktur.
Erfolg ist sowohl ein Ziel als auch eine Reise.Her aşk bir yolculuktur.
Jede Liebe eine Reise.Bu onun için geri dönüşü olmayan bir yolculuktur.
Das für ihn eine Reise ohne Wiederkehr.Her şiir bir yolculuktur.
Jedes Gedicht eine Reise.Ölüm sadece zaman boyunca süren bir yolculuktur.
Der Tod ist nur eine Reise durch die Zeit.Her konser bir yolculuktur.
Jedes Konzert ist eine Reise durch die.Çünkü mutluluk bebeklikten itibaren başlayan bir yolculuktur.
Das Glück ist eine Reise, die in der Kindheit beginnt.Uygarlık bir harekettir ve bir durum değildir, bir yolculuktur ve bir liman değildir.„.
Zivilisation ist Ancak, yabancı bir koca bulmak için en mantıklı yolu onun tarihi vatanına bir yolculuktur.
Der logischste Weg, einen ausländischen Ehemann zu finden, ist jedoch eine Reise in seine historische Heimat.Bu tamamen gezegenler arası bir yolculuktur.
Das ist bereits eine Art interplanetare Reise.Limestone Heritage, Malta Takımadalarının doğduğu günden itibaren başlayan 20.000.000 yıllık benzersiz bir yolculuktur.
Limestone Heritage Park ist eine einzigartige 20 Millionen Jahre alte Reise, welche bei der Geburt des Maltesischen Archipel beginnt.Ein sein ist eine einsame, schwierige Reise.Kahramanın hikâyesi her zaman bir yolculuktur.
Der Weg des Helden ist immer ein Praxisweg!Zira bu, uzun ve meşakkatli bir yolculuktur.
Denn es ist eine lange und beschwerliche Reise.Böyle bir karar Beyaz Rusyaya bir yolculuktur.
Eine solche Entscheidung ist eine Reise nach Weißrussland.Yıllar sürebilecek bir yolculuğa adım attın.
Das ist der erste Schritt einer Reise, die Jahre dauern könnte.Bir yolculuğun sonunda ortaya çıkacak. Senin gerçek aşkın olacak olan.
Am Ende der Reise wirst du wissen, wer deine wahre Liebe ist.Bir yolculuğa çıkıyoruz.
Wir machen eine Reise.
