Cesaret edemedi Turkce kullanımına örnekler ve bunların Almanca çevirileri
{-}
-
Colloquial
-
Ecclesiastic
-
Ecclesiastic
-
Programming
-
Computer
Telefon etmeye cesaret edemedi.
Cesaret edemedi. Annem beni çıkartmaya.
Müdahale etmeye cesaret edemedi.
Bugün hayattasın çünkü seni öldürmeye cesaret edemedi.
Sana sormaya cesaret edemedi.
Combinations with other parts of speech
Sıfatlarla kullanım
Fiillerle kullanım
Isimlerle kullanım
Şimdiye kadar kimse bu sınırı aşmaya cesaret edemedi.
Telefon etmeye cesaret edemedi.
Homais ona tekrar cenaze hazırlıklarından söz etmeye cesaret edemedi.
Bu riski almaya cesaret edemedi.
Konuşmaya cesaret edemedi çünkü Bay Büyük Peruk, radyonun yıldızı.
Onları takip etmeye cesaret edemedi.
Çıkarmaya cesaret edemedi, o da bir daha yuvarladı.
Konuyu düzeltmeye cesaret edemedi.
Odaya girmeye cesaret edemedi ve K. da kapıyı kilitledi.
Fakat içeriye girmeye cesaret edemedi.
Durdu çünkü cesaret edemedi cümlesini tamamlamaya.
Ve o odadan çıkmaya cesaret edemedi.
Kral onunla konuşmaya cesaret edemedi, ama ertesi gece yine nöbete geçti.
Hiç biri geri dönmeye cesaret edemedi.
Bir şey söylemeye cesaret edemedi, onun giysilerini çıkardı, her şey ıslaktı.
Kontes hiçbir şey söylemeye cesaret edemedi.
Kral onunla konuşmaya cesaret edemedi, ama ertesi gece yine nöbete geçti.
Babam hariç daha kimse cesaret edemedi.
Ama hiç kimse yüzüne bakmaya cesaret edemedi, çünkü yüzü bir meleğin yüzüydü.
Kadının kim olduğunu sormaya cesaret edemedi.
Fakat kimse yüzüne bakmaya cesaret edemedi, yüzü Melek yüzüydü.
Ya da kafası çoktan gitmişti.Belki… buna cesaret edemedi.
Annem beni çıkarmaya cesaret edemedi.
Ama kız kardeşi duyabiliyordu böylece yeterince sesini yüksek sesle yapmak cesaret edemedi.
Annem beni çıkartmaya cesaret edemedi.