Donduran Turkce kullanımına örnekler ve bunların Almanca çevirileri
{-}
-
Colloquial
-
Ecclesiastic
-
Ecclesiastic
-
Programming
-
Computer
Donduran eğitim.
Zihnini donduran sancı.
Bir buzdolabı, onları korumak için yiyecek veya içecekleri donduran veya soğutan bir makinadır.
Marianı donduran kişiyi bulduk.
Kanınızı donduracak şeyler biliyorum,bunlara kanınızı gerçekten donduran bir formül de dahil.
Combinations with other parts of speech
Isimlerle kullanım
don juan
don kişot
don pablo
don draper
hotel dondon carlos
don corleone
don pedro
don giovanni
donmuş yoğurt
Daha
Zarflarla kullanım
Fiillerle kullanım
İnsanları donduran adam benim.
Sana o gece gördüğümün ne olduğunu söyleyemem… ama daha önce hiç böyle kanımı donduran bir şey olmamıştı.
Kurbanlarını donduran şu seri katil hakkındaki.
Güzel grafikler, müzikal içeriği ve ses efektleri gerçekten korkunç bir atmosfer,gelen kan donduran oluşturun.
Arandellei donduran büyünüm çözülmesi 30 yıl sürdü.
O ölümcül kelime, beynimin içinde dönmeye başladığı zaman lenf bezlerimi donduran o tarif edilemez korkuyu asla unutamam.
Hayatı donduran, hareketi hızlandıran şeyler dolu etrafta.
Papa Smurf, yaratıkları donduran iksirler fırlatır.
Meslektaşımızı donduran adamı… bulabilmek için nereden alabileceğimizi öğrenmek istiyor sadece.
Onun açlığını hissettin,… onun donduran nefesiyle kemiklerin titredi.
Iliklerine kadar donduran Arktik fiyordunda 230 metre yüzecek. Şort mayosu ve gülümsemesi dışında üzerinde hiçbir şey olmadan.
Ama gerçekte kendisi gölü donduran maddeye maruz kaldığı için öldü.
Seyahat fotoğrafçılığı, geriye baktığınızda yıllarca keyif alabileceğiniz bir yolculuğun anılarını donduran zaman makinesi gibi.
Bazen de kanınızı donduran korkunç çığlıklar duyuluyor.
Ama şu anda seni donduran buzul havasına karşı çaresizsin.
Fakat kanımı daha önce hiç olmadığı kadar donduran bir şeydi. O gece gördüğüm şeyin ne olduğunu sana tam olarak anlatamam.
Garcia Sonsuzluk İnsanları ya da donduran tarikatlarla ilgili bir şey bulamadı, ama Adam Lewis adında birini buldu.
Bir dakika, onu dondurabilir ama onu donmuş vaziyette tutamaz.
Dondurulmuş olan dondurulmuştur. .
Gallifreyin başka bir boyutta donmuş olduğunu söylemiştin hani?
Don öldü.- Hayır.
Donun böyle şeyler söylediğini düşünemiyorum.
Dondurulmuş bezelye de lazım.
Donmuş Şili vatozunun toptan fiyatı parça başına 30.
Donmuş yeğeninin benden çaldığı bir eşya.