Gösterme Turkce kullanımına örnekler ve bunların Almanca çevirileri
{-}
-
Colloquial
-
Ecclesiastic
-
Ecclesiastic
-
Programming
-
Computer
Kimseye gösterme.
Gösterme o ışıltılı yüzünü.
Daha çok gösterme.
Gösterme sakın, söylemen yeter.
Korkuyu gösterme.
Combinations with other parts of speech
Isimlerle kullanım
haritayı gösterturistik yerleri gösterbir şey göstermeksaygı gösterbiraz saygı göstersana göstermekgöster bize
londra haritayı gösterfaaliyet göstermektedirellerini göster
Daha
Zarflarla kullanım
Fiillerle kullanım
Daha
Acı ya da zayıflık gösterme.
Bunu ona gösterme şansınız var.
Zayıflık gösterme.
Gösterme fırsatın var. Şimdi gerçek olduğunu.
Sayma ve gösterme.
Kaç kere söyledim? Zaafını gösterme.
Bulduklarımı gösterme şansım bile olmadı.
Olamaz, lütfen beni Ralphle gösterme.
Yapabileceklerini gösterme şansı olmadı hiç.
Şimdi çık buradan… ve yüzünü bir daha bize gösterme lütfen.
Şehir gösterme ve o da ona lanet var 8:0.
Zayıflık gösterme.
Onlara ktseni gösterme ve hakkında düşünme.
Klausun nasıl bir adam olduğunu gösterme vakti.
Onları kimseye gösterme, ama üzerlerinde çalış.
Çok dikkatli ol, hiç bir acı ve güçsüzlük ifadesi gösterme.
Bu dünyaya yeteneklerimi gösterme anım olabilir.
Hiçbir zaman dinlenmeme, bunun yerine inovasyon gücünü her seferinde yeniden gösterme.
Bayan Irina, lütfen size birşey gösterme şerefini bahşedin bana.
Not almak, yayıncıların, projeye yaptıkları yatırımı gösterme yollarıdır.
Nasıl bağlanmış olduğunu gösterme şekli. Ne? Bak, işte bu bir erkeğin?
O da öldürdüğün masum insanları sana gösterme bölümüydü.
Ben devletim! gücümü ve gücümü gösterme zamanım geldi. Ve Tanrının kutsal hükümdarı olarak.
ASLAN! sana yaratıcılığımın tüm görkemini dünyaya gösterme görevini veriyorum.
Skeetacus, arenada yeteneklerini gösterme fırsatı yakalamış.