Gözardı Turkce kullanımına örnekler ve bunların Almanca çevirileri
{-}
-
Colloquial
-
Ecclesiastic
-
Ecclesiastic
-
Programming
-
Computer
Bunu gözardı edemem.
Bütün uyarıları gözardı edilir.
Bunlar gözardı edildi.''.
Güneybatı Volkan Tehdidi Gözardı.
Chappelle bunu gözardı edemez.
Çoğu anımsayan benlik tarafından tamamen gözardı edilir.
Bu paketler, gözardı edileceklerdir( -j DROP).
Uyarısı büyük ölçüde gözardı edildi.
Bu tehdit gözardı tutmak için tavsiye edilmez.
Kimse ABDnin rolünü gözardı edemez.
Resmen seni tamamen gözardı edip kapsülü kurtarmaya çalışmışlar.
Demografi faktörü artık gözardı edilemez.
Alarmı gözardı eden bir kaç gerizekalı 14. katta kapana kısıldı.
Mahkeme salonunda olanları gözardı edemem.
Gözardı edemeyiz. İkinizin de çok sorumsuz davrandığınız gerçeğini.
İşte çoğu zaman bütünüyle gözardı edilir bir mineraldir.
Ve mücevherleri gözardı edemezsiniz. Kadının kayboluşunu, sandığı.
Küçük karbondioksit kabarcıkları gözardı edilebilir.
Ancak, sorunları gözardı etmek, bu sorunları çözmez veya diğer kişiye yardımcı olmaz.
Yinelenen veri alanı tanımlayıcısı''% 1'' gözardı edilecek.
Ayetlerimiz sana gelmişti de sen onları gözardı etmiştin ve bugün de aynen öyle gözardı edileceksin!
Vitaminler çok önemlidir fakat genelde gözardı edilirler.
Ikidilliliği gözardı edebilir ve aynı biçimde tüm öğrencileri Almanca konuşanlar olarak ele alabilir.
Başlıkta fazladan renk alanı:% 1. Gözardı edilecek.
Bu nedenle, aslanın çok popüler olmayan sayfalardaki payı her zaman kaçınılmaz olarak gözardı edilir.
Sanat yatırımları: akıllı alışverişler gözardı edilir, underappreciated works.
Bu küçük ada, popüler Lerosun yanındadır, ancak gözardı etmeyin.
Birçok şirket, bu spam saldırısının potansiyelini gözardı ederek pazarlama planlarında başarısız oluyor.
Tahran yönetiminin temas kurabilmek için yaptığı girişimler Washingtonda gözardı edilmişti.
Yetkili asistan özel ajanın direkt emirlerini gözardı edelim mi diyorsun?