Giyme Turkce kullanımına örnekler ve bunların Almanca çevirileri
{-}
-
Colloquial
-
Ecclesiastic
-
Ecclesiastic
-
Programming
-
Computer
Sakın sandalet giyme.
Ve hiç giyme fırsatı olmadı.
Jeff, sakın onu giyme.
Bu üniformayı giyme nedenim de bu.
Bu sebeble bunları giyme.”.
Combinations with other parts of speech
Isimlerle kullanım
hüküm giymişayakkabılarını giypantolonunu giyüniforma giymekelbise giymekgiysiler giymekceketini giykıyafetler giymekeldivenlerini giygiymek zorunda
Daha
Zarflarla kullanım
Bu kravatı giyme nedeninle aynı.
Odanda asla yeşil giyme.
Bu ayakkabıyı giyme denemesi yapıyordum.
O pelerini bir daha asla giyme.
Sana o bluzu giyme demiştim. Kimseyle.
Tiyatrodayken asla yeşil giyme.
Uzun zamandır giyme fırsatım olmamıştı.
Burada tüm kız öğrencilerin etek giyme kuralı var.
Chevalier Blanc giyme konusunda yan düşünceleriniz olabilir.
Bir daha o kıyafeti giyme dedim.
Tanrı korusun normal insanlar gibi düşmeli bir gömlek giyme.
Kimseyle. Sana o bluzu giyme demiştim.
Başarılı insanların her gün aynı kıyafetleri giyme nedeni.
Pablito… ceketi sakın sen giyme, tamam mı?- Doğru.
Ne diyeceğini biliyorum tatlım ama hava ne kadar sıcak olursa olsun sakın şort giyme, tamam mı?
Tiyatrodayken asla yeşil giyme. Özellikle de galada.
Deneyimsiz avcılar, mümkün olduğunca çok sıcak kıyafet giyme eğilimindedir.
Aralık Kendi Ayakkabılarını Giyme Günü( Put on Your Own Shoes Day).
Yaptığım hatayı yapma ve koşmak için en az orta çorap giyme.
Oh, gerçekten o elbiseyi giyme modunda değilim.
Kişisel giyme tercihlerine veya alışkanlıklarına göre bir Jersey seçmeyin.
Belki bir gün okul renklerini giyme şerefine erersiniz.
Damalıları ekoselilerle, mavileri kahverengilerle karıştırma vesakın beyaz çorap giyme.
Nedense, eski eşofmanlarımı giyme fikrini tamamen reddettiler.
İlginçtir, bu hastalık hemen hemen hiç o ayakkabıları giyme kültürler oluşur.