Hapse gitmek Turkce kullanımına örnekler ve bunların Almanca çevirileri
{-}
-
Colloquial
-
Ecclesiastic
-
Ecclesiastic
-
Programming
-
Computer
Hapse gitmek istiyor musun?
Bu yüzden hapse gitmek istemiyorum.
Hapse gitmek istemezsin.
Kimse senin ağzının ardından hapse gitmek istemiyor.
Hapse gitmek istemiyorum.
Combinations with other parts of speech
Kötü adam, tehlikeli adam hapse gitmek yerine özgür kalırdı.
Hapse gitmek istiyor musun?
Bu yolla, Zack güvenli bir Ruh Hastalıkları Tesisine götürülecek hapse gitmek yerine.
Sadece hapse gitmek istiyorum.
Üç haftadır bu yatakta bunu düşünüyorum vetek bildiğim hapse gitmek istemediğim ve Cathcartın oyununu oynayamayacağım.
Hapse gitmek istemiyorum, Lore.
Ve ben de hapse gitmek istemiyorum.
Hapse gitmek istemiyorum.- Hayır!
Film Ben hapse gitmek istiyorum.
Hapse gitmektense böylesi daha iyi bence.
Hapse gitmek istiyorsa, baba, bırak gitsin. .
Hapse gitmek istiyorsa, baba, bırak gitsin. .
Yani hapise gitmek zorunda değilsin, ama burada da kalamazsın.
Sonra uyuşturucu satıp hapse gittiğimde daha büyük sorun çıktı.
Ama önce hapse gitmen gerek.
Kendi işiyle ilgili hazırlıkları yapmak için Tobias hapse gitti.
Sonra 16, 17 yaşında doğrudan hapse gitti.
İngiltere yerine hapse gitti.
Hapse gitmemeyi tercih ederim.
Sen hapse gitsen ne olur düşündün mü hiç?
Bu adamın hapse gittiğini görmekten daha fazla hiçbirşey beni mutlu edemez.
Hapse gitmiyorsun. Yanlış bir şey yapmadın.
Ortaklarının hapse gitmesini istediğini mi itiraf edeceksin?
Ama Ajan Keenin hapse gitmesini önlemek istiyorsan Bakan Yardımcısı Mamat Krishnanı kaçırmanız gerek.
Bak, buraya oturup sana, onun hapse gitmesinden memnun olmadığımı söyleyemem.