Hikayesini anlatmak Turkce kullanımına örnekler ve bunların Almanca çevirileri
{-}
-
Colloquial
-
Ecclesiastic
-
Ecclesiastic
-
Programming
-
Computer
Murielin hikayesini anlatmak istiyorsun?
Benim derdim Emily Roseun hikayesini anlatmak.
Kim bize… hikayesini anlatmak ister?
Möchte uns jemand seine Geschichte erzählen?Güzel, çünkü sana babanla nasıl… tanıştığımızın hikayesini anlatmak istiyorum.
Sana onun hikayesini anlatmak istiyorum.
Ich möchte Ihnen seine Geschichte erzählen.Combinations with other parts of speech
Isimlerle kullanım
her şeyi anlattıanlat bize
anlat bakalım
gerçeği anlatmaksen anlatsana anlatmakbir şey anlatmakhikaye anlatmakkimseye anlatmabildiklerini anlat
Daha
Zarflarla kullanım
Fiillerle kullanım
anlat bana
bana anlattıanlat ona
anlatmak istiyorum
hikayeler anlatmakanlatmaya çalıştığım
anlatmaya başladı
Daha
Size birkaç yıl önce başından geçen bir Tinder hikayesini anlatmak istiyor.
Bugün bunun hikayesini anlatmak istiyorum.
Heute möchte ich dessen Geschichte erzählen.Şimdi size çocukları ve onların olağanüstü hikayesini anlatmak istiyorum.
Ich möchte Ihnen jetzt von den Kindern und ihrer bemerkenswerten Geschichte erzählen.Bugün onun hikayesini anlatmak istiyorum.
Ich möchte euch heute seine Geschichte erzählen.Sana nasıl etkilendiğimin hikayesini anlatmak istiyorum.
Onların hikayesini anlatmak. Size hikayemi anlatmanın tek yolu.
Um meine Geschichte zu erzählen, muss ich erst ihre Kendimi daha iyi hale getirme hikayesini anlatmak istiyorum.
Ich möchte die Geschichte erzählen, wie ich mich zum Besseren wandle.Bize Lori hikayesini anlatmak yardımcı olmak için ThyCa için çok teşekkürler.
Vielen Dank an ThyCa uns helfen Struck yine de ifade verdi, kendi hikayesini anlatmak istediği ortadaydı.
Dennoch sagte Struck aus, sie will offensichtlich ihre Geschichte erzählen.Osmo Pocket hikayesini anlatmak isteyen herkez için.
Osmo Pocket ist für alle gedacht, die eine Geschichte zu erzählen haben.Bakın Detektif Sawyer, bu kız bana hikayesini anlatmak isterken öldü.
Hören Sie, Detective Sawyer, dieses Mädchen starb bei dem Versuch mir ihre Geschichte zu erzählen.Tutku duyduğunuz bir konu, hikayesini anlatmak istediğiniz bir insan, hatta kendi fotoğraflarınız… bana neyi savunduğunuzu söyleyin.
Ein Thema, für das Sie eine Leidenschaft haben, eine Person, von der Sie wollen, dass sie ihre Geschichte erzählt, oder sogar Ihre eigenen Fotos-- sagen Sie mir, wofür Sie einstehen.Bugün size onun hikayesini anlatmak istiyoruz.
Heute wollen wir Ihnen seine Geschichte erzählen.Senin hikayeni anlatmak istiyorum.
Ich möchte deine Geschichte erzählen.Bu hikayeyi anlatmak zorundayım.
Ich muss diese Geschichte erzählen.Senin hikayeni anlatmak istiyorum. Bunun çok önemli olduğunu düşünüyorum.
Ich will deine Geschichte erzählen und ich halte sie für sehr wichtig.Sana hikayeyi anlatmak zorunda olduğumu biliyordum.
Da wusste ich, dass ich dir die Geschichte erzählen musste.Emilynin hikâyesini anlatmak.
Emilys Geschichte erzählen.İşte bu hikâyeyi anlatmak istiyorum diye düşünüyorum.
Und ich denke: Ich will nur diese Geschichte erzählen.Hikayeni anlatmak için.
Damit Sie Ihre Geschichte erzählen.O hikâyeyi anlatmak üzere sözü Peggy Olsona bırakıyorum.
Peggy Olson will Ihnen nun diese Geschichte erzählen.Bu hikayeyi anlatmak ve insanlara ulaştırmak istiyorum.
Ich will diese Geschichte erzählen und damit die Leute erreichen.O hikâyeyi anlatmak zorundayım.
Ich muss diese Geschichte erzählen.Sana hikaye anlatmak istiyorum.
Ich will dir eine Geschichte erzählen.Hikâyesini anlatmak istiyor. Hayır, değil.
Nein, ist sie nicht. Sie will ihre Geschichte erzählen.
