Iltifat et Turkce kullanımına örnekler ve bunların Almanca çevirileri
{-}
-
Colloquial
-
Ecclesiastic
-
Ecclesiastic
-
Programming
-
Computer
Bana iltifat ettin.
Gülümse ve ona iltifat et.
Bize iltifat etti.
Kupa. Hayır. Eşine iltifat et.
Iltifat ettim zaten.
Combinations with other parts of speech
Isimlerle kullanım
merak etmeteşekkür etmektakip etziyaret etmekfark ettimkontrol etmektedavi etmekdans etmekkabul etmekelde etmek
Daha
Zarflarla kullanım
Daha
Yalandan iltifat et.
Iltifat et, yatr ve döndür.
Bana iltifat et.
Saç kesimleriyle ilgili iltifat et.
Bana iltifat et. Ve şimdi de, Blaze.
Sonunda bana iltifat ettin!
Eğer beni yatıştırmak istiyorsan, beynime iltifat et.
Tamamlamak'', iltifat etmek'' değil.
Gidip motosikletine iltifat et.
Görünüşü ama özellikle de başardıkları, yetenekleri ve becerileri konusunda iltifat et.
Yabancı birine iltifat et.
Buzları eritmek için iltifat etmek daima iyi bir fikirdir.
Fıkra anlat veya bana iltifat et.
Değer verdiğin birine iltifat etmekten hiçbir zaman zarar gelmez.
Nasıl başladı? Amanza, önce bana iltifat etti.
Biliyorum. Ama sana iltifat etmeme gerek yok.
Sadece ona hakaret etmek yerine iltifat et.
Biliyorum. Ama sana iltifat etmeme gerek yok.
Bir erkek arkadaş her zaman kız arkadaşına iltifat etmelidir.
Dikkat et abi, neredeyse iltifat ettiğini duyacaktım.
Onu karıştırmayı dene ve onu başka bir şeyle iltifat et.
Artık Kralın Ordusundan Binbaşı John Andrenin bana iltifat ettiğini arkadaşlarıma söyleyebilirim.
Havadan bahset sonra da ayakkabılarına veya küpelerine iltifat et.
Sadece dişlerinin beyazlığını iltifat et. Hepsini unutur.
Siz de Vilnius, Litvanyaya gidiyordunuz.O zaman mavi Balenciaga ayakkabılarınıza iltifat etmiştim.