ISTIKRARLI ne Demek Almanca - Almanca Çeviri

• stabil
• stetig
• konsequent
• beständig
• konstant
• konsistente
• Stabilität
• stabile
• stabilen
• stabiler
• stetige
• stetiges
• stetigen
• konsequente

Istikrarlı Turkce kullanımına örnekler ve bunların Almanca çevirileri

Istikrarlı kapasite.
Stabil Fähigkeit.

Yorgun ama istikrarlı.
Müde, aber stabil.

Ama istikrarlı. Teşekkür ederim.
Aber beständig. Danke.

Yavaş ve istikrarlı.
Langsam und beständig.

Çok istikrarlı çalışıyorum.
Ich arbeite ziemlich konstant.

Yavaş ama istikrarlı.
Langsam, aber stetig.

Çok istikrarlı ve sapmaz.
Sie waren beständig und präzise.

Özelliği 3: Istikrarlı.
Besonderheit 4: Stabil.

Bence istikrarlı olmak önemli.
Wir sollten konsequent sein.

Ama daha önemlisi istikrarlı.
Aber er ist stetig, das ist wichtiger.

Internet istikrarlı ve hızlı.
Internet stabil und schnell.

Daniel pazarları çok istikrarlı.
Daniel ist sonntags immer sehr konstant.

Durumu istikrarlı.
Sein Zustand?- Stabil.

Için gerçek motor sporları teknolojisini bu kadar istikrarlı bir.
Derart konsequent echte Motorsporttechnologie eingesetzt, um ein.

En azından istikrarlı biri.
Zumindest ist er konstant.

Yavaş ve istikrarlı yarışı kazanır, en azından bizim durumumuzda.
Langsam und stetig gewinnt das Rennen, zumindest in unserem Fall.

Elijah, her zaman istikrarlı oldun.
Elijah, ich war immer konsequent.

Bu işi istikrarlı yaparsan iyi bir hayatın olur.
Wenn Sie stetig arbeiten, können Sie ein gutes Leben führen.

Red Bull kesinlikle çok güçlü ve istikrarlı görünüyor.
Red Bull sieht auf jeden Fall auch sehr stark und konstant aus.

Büyük ve istikrarlı çip Benimsemek.
Nehmen große und stabile Chip.

Ancak sürücüler her yarışta hızlı ve istikrarlı değillerdi.
Aber die Fahrer waren in jedem Rennen nicht schnell genug und beständig.».

Bağlantı istikrarlı şu anda.
Die Verbindung ist jetzt stabil.

İlk hafta sadece 5 dakika yapın ve mümkün olduğunca istikrarlı olmaya çalışın.
Nur noch 5 Minuten in der ersten Woche, und versuchen Sie, konsequent zu sein, wie möglich.

Kan basıncı istikrarlı, nabız 100.
Blutdruck stabil, Puls 100.

Hızları istikrarlı görünebilir ama bir değişken, her an hızı etkileyebilir.
Die Geschwindigkeit scheint konstant, aber eine Variable kann sie jederzeit verändern.

Tabii tamamıyla istikrarlı olabilirsek.
Vorausgesetzt, die Stabilität ist gewährleistet.

Yavaş ve istikrarlı bir plan işliyormuş burada.
Also war der Plan, hier langsam und stetig vorzugehen.

O zamandan bu yana Sunset bu amacını istikrarlı ve başarılı bir şekilde.
Seitdem hat SUNSET dieses Ziel konsequent und erfolgre.

Şirketin istikrarlı bir işletme tarihi var mı?
Hat das Unternehmen eine konsistente Betriebsgeschichte?

Peki nasıl başarıyorlar bu kadar istikrarlı şekilde oynamayı?
Wie schaffen Sie es bloß, konstant auf einem so hohen Niveau zu spielen?