Kalplerinde Turkce kullanımına örnekler ve bunların Almanca çevirileri
{-}
-
Colloquial
-
Ecclesiastic
-
Ecclesiastic
-
Programming
-
Computer
Kalplerinde açlık vardı.
Dünya, onların kalplerinde alabildiğine büyümüştür.
Kalplerinde ümitsizlik yer etmesin.
Onlar her zaman bu halkın kalplerinde olacaklar.
Kalplerinde üç odacık bulunur.
Combinations with other parts of speech
Sıfatlarla kullanım
kalp krizi
kalp hastalığı
bütün kalbimlekalp sağlığı
bir kalbimkalp hızı
kırık kalplerkalp pili
kalp hastalığı riskini
altın kalpli
Daha
Onlar her zaman bu halkın kalplerinde olacaklar.
Kalplerinde ve ruhlarında olmalısın.
Akıllarında ve kalplerinde, oyunu çoktan kaybettiler.
Kalplerinde ve ruhlarında olmalısın. Öyle işte?
Açgözlülükleri kalplerinde asla dolmayacak bir delik açmış.
Kalplerinde manevi hastalık bulunanlara bir ilaç( Şifa).
Hani münafıklar ve kalplerinde hastalık olanlar.33.
Kalplerinde sakladıkları( düşmanlıkları) ise daha büyüktür.
Söz de kabul edenler bile kalplerinde şüphe ile bakar….
Allahı kalplerinde yoğun olarak yaşayarak.
Kağıt lotus çiçekleri de insanların kalplerinde yerini buldu.
Bunların kalplerinde hastalık mı var?
Ve zamanla onları aşağıya çeker. İnsanların kalplerinde olan boş alanlara girer.
Böylece kalplerinde sonsuza kadar yaşayabilirim.
Her şeye rağmen insaniyet ve şefkat anlayışı Avrupalı vatandaşların kalplerinde hala yaşıyor.
Bu yüzden kalplerinde daha çok nefret taşıyorlar.
Kalplerinde kötülükle… onu arayan diğerleri… asla dönmedi.
Bu teknik aynı zamanda kültür floresan kalplerinde kültür sırasında etiketlemek için kullanılabilir.
Kalplerinde bir kayma olanlar, fitne çıkarmak ve yorumunu yapmak.
Her iki zaman noktasında da IP enjeksiyonu sonrasında kalplerinde DAPı-pozitif hücreler görülmemiştir( Şekil 3B).
Hepimizin kalplerinde bir şey için yangın vardır.
Kalplerinde merkezlenmiş olanlar ve tamamen topraklananlar Seçim operasyonu vasıtası ile kaosu yönlendirebilirler.
Vakit kâfirler, kalplerinde taassup gayretini kaynattılar.
Yoksa kalplerinde hastalık olanlar Allah kendilerinin kinlerini hiç ortaya çıkarmaz mı sandılar?
Allah, âlemlerin kalplerinde olanı en iyi bilen değil midir?