Kolay hale Turkce kullanımına örnekler ve bunların Almanca çevirileri
{-}
-
Colloquial
-
Ecclesiastic
-
Ecclesiastic
-
Programming
-
Computer
Daha kolay hale nasıl getirilir bilmem.
Bunu onun için çok kolay hale getiremem.
Bunu kolay hale getireceklerini düşünmüyordun değil mi?
Köprülerle geçilmesi kolay hale getirilmiştir.
Eminim bir kez alıştıktan sonra git gide kolay hale.
Combinations with other parts of speech
Sıfatlarla kullanım
aksi haldekırmızı halıaktif haledaha iyi halealışkanlık halinekolay haleolağanüstü halbay haleçekici halekarmaşık hale
Daha
Fiillerle kullanım
Paylaşım kolay hale getirildi. MyRemote*.
Artık hayat buralarda daha kolay hale geldi.
Oyununuzu daha iyi ve daha kolay hale getirecek tam video koleksiyonunun tadını çıkarın!
Şuan hayatını kendin için çok kolay hale getirebilirsin.
Verileri ucuz ve kullanımı kolay hale getiren Android için taşıyıcıdır.
( 10 Life Hack) 10 Pratik Proje Hayatınızı Yeterince Kolay Hale Getirecek.
Bu tür web siteleri, bakımı çok kolay hale getiren tek bir kod tabanına sahiptir.
Bu andan itibaren dil öğrenimi herkes için daha kolay hale geldi.
Araba kiralama, tatilinizi daha kolay hale getirebilir ve paradan tasarruf edebilirsiniz.
Karanlık tarafından- biraz daha hafif, daha kolay hale getirecek.
Para ile sizi hayat biraz daha kolay hale getirecek yeni silahlar satın alabilirsiniz alma.
Romantik buluşmalar organize Bugün çok kolay hale gelmiştir.
Önümüzdeki haftalarda veaylarda daha kolay hale geldiğinden set sayısını ve direnç seviyesini artırın.
Daha fazla insan altınla ödeme yapsaydı hayat çok daha kolay hale gelirdi.
Şimdi değişiklik yapmanın benim için daha kolay hale geldiğine inanmayı seçmeyi düşünüyorum” deyin.
Ayrıca son olarak,PDFleri düzenleme artık çok daha kolay hale geldi.
Bu işlemi nasıl biraz daha kolay hale getirebilirim acaba?
Korunaklı bir alan, kakaların yağmurda çıkmasını çok daha kolay hale getirebilir.
TU Wiende( Viyana),bu süreci daha hızlı ve kolay hale getiren yeni yöntemler geliştirilmiştir.
Güvenlik teknolojisinin entegrasyonu her zamankinden daha kolay hale gelir.
Şimdi, hayat daha basit ve kolay hale gelmiştir.
Birinin depresyonuna değer vermesi fakat nüksetme olasılığını ve hattanüksedişini bile kaldırması kolay hale getirebilir.
Hamile bir şeker planör daha huzursuz ve daha az kolay hale gelebilir.
Yeni AXON Chip ile eşleştirilmesi, çalıştırmayı her zamankinden daha kolay hale getiriyor.
Mesaj gönderen uygarlık eğer isterse bunu bizim için çok kolay hale getirebilir.