KOLUMA ne Demek Almanca - Almanca Çeviri

meinen Arm

Koluma Turkce kullanımına örnekler ve bunların Almanca çevirileri

{-}
  • Colloquial category close
  • Ecclesiastic category close
  • Ecclesiastic category close
  • Programming category close
  • Computer category close
Koluma bakın!
Seht meinen Arm!
Bakın koluma ne yaptı?
Sehen Sie nur meinen Arm.
Koluma yardım et.
Hilf mir mit meinem Arm.
Yaraya bak. Koluma bak.
Sieh dir meinen Arm an, die Wunde.
Koluma'' Alev'' yazacağım ben.
Ich ritze"Alev" auf den Arm.
Affedersin.- Koluma bakabilir misin?
Entschuldige.- Kannst du mal meinen Arm ansehen?
Koluma girmek ister misiniz?
Wollen Sie meinen Arm annehmen?
Öylece dondum kaldım. Koluma dokundu.
Sie hat meinen Arm berührt, da bin ich erstarrt.
Evet, koluma girin.
Ja, nehmen Sie meinen Arm.
Senin gibileri dövmek için koluma ihtiyacım yok.
Ich brauche meinen Arm nicht, um jemanden wie dich zu besiegen.
Koluma bak, yara iyileşti.
Sieh dir meinen Arm an, die Wunde.
Yapmadık mı? USB belleği koluma yerleştirmek senin fikrindi.
Es war Ihre Idee, das mit dem USB-Stick in meinem Arm.
Koluma yaslan sadece.- Haydi.
Lehn dich einfach auf meinen Arm.
Abby, bu mali kayıtlara girmek için koluma ihtiyacım var.
Abby, wirklich, ich… Ich brauche meinen Arm, um auf diese Finanzunterlagen zuzugreifen.
Bak, koluma imza attı.
Guck mal, er hat meinen Ärmel signiert.
O zaman kardeşimi öldürmeliyim.Bu salyangozlar koluma tırmanmaya geldiyse.
Dann muss ich meinen Bruder töten.Wenn diese Schnecken meinen Arm hochkriechen wollen.
Koluma gerçekten ihtiyacim var.
Ich brauche wirklich meinen Arm.
İlk defan hakkında şaka yapman ya da--… omuzlarımı ovman veya koluma dokunman.
Dass du über dein erstes Mal scherzt oder meine Schulter streichelst oder meinen Arm berührst.
Koluma bazı iğneler sapladı.
In meinem Arm stecken ein paar Nadeln.
Sakin ol. Koluma ne oluyor, doktor?
Was ist mit meinem Arm los, Doktor? Ganz ruhig?
Koluma dokundu ve bana baktı.
Sie berührte meinen Arm und sah mich an.
Ayakkabı koluma değdi. Şey… Kahretsin.
Der Schuh hat meinen Arm berührt. Darum… Mist.
Koluma bir şey saplandı!
Mein Arm, irgendwas steckt in meinem Arm!.
Benim koluma da şimşek şeklinde dikiş attı.
Er stach mir einen Blitz in den Arm.
Koluma bantlanmış şekilde 340 gram eroin vardı.
Unzen Heroin, an meinen Arm geklebt.
Donald,'' Koluma tutun, buna tutun, nereye gidebilirim?'' demeye başladı?
Donald sagt:"Halte mein Bein, wo soll ich hin?
Koluma bakabilir misin?- Affedersin?
Entschuldige.- Kannst du mal meinen Arm ansehen?
Koluma dokunma, amına kodumun böceği.
Fass nicht meinen Arm an, du verdammtes Ungeziefer.
Koluma dokundu. Sikeyim, öylece dondum kaldım.
Sie hat meinen Arm berührt, da bin ich erstarrt.
Koluma taktığım anda Gizedeki piramitleri gördüm.
Als ich es anzog, sah ich die Pyramiden von Gizeh.
Sonuçlar: 64, Zaman: 0.0411

En çok sorulan sözlük sorguları

Turkce - Almanca