KOLUMDAN ne Demek Almanca - Almanca Çeviri

am Arm

Kolumdan Turkce kullanımına örnekler ve bunların Almanca çevirileri

{-}
  • Colloquial category close
  • Ecclesiastic category close
  • Ecclesiastic category close
  • Programming category close
  • Computer category close
Beni kolumdan vur.
Schieß mir in den Arm.
Dün akşam sana anlattım ya. Kolumdan.
Das hab ich dir doch erzählt gestern Abend. Am Arm.
Hadi, kolumdan tut.- Ah ay.
Komm schon, nimm meinen Arm.
Tam o anda bir el beni kolumdan yakaladı.
In diesem Moment griff eine Hand meinen Arm.
Kolumdan mermi parçasını çıkarmam gerek.
Ich muss die Kugel aus meinem Arm entfernen.
Bir ara, ben de kolumdan yaralandım.
Einmal habe ich mich am Arm verletzt.
Kolumdan değil, seni küçük aptal, belimden.
Nicht am Arm, Sie Dummchen, an meiner Hüfte.
Bir keresinde beni kolumdan vurmuştu.''.
Damit hat sie mir mal in den Arm geschossen.».
Kolumdan ya da bacağımdan ne farkı var bu organın?
Was ist anders an einem Arm oder Bein?
Güzel. Şu serumu kolumdan çıkar da gidelim.
Gut, dann nimm mir diesen Tropf aus dem Arm.
Beni kolumdan bıçakladı ben de buraya sığındım.
Er hat mich am Arm erwischt, und dann bin ich hierher gerannt.
Uyandığımda… kan vardı… kolumdan kan akıyordu.
Als ich aufwachte, da floss Blut aus meinem Arm.
Hey, bu iğneyi kolumdan çıkaracak birine ihtiyacım var!
Hey, kann mir jemand die Nadel aus dem Arm ziehen?
Clara tam zamanında beni kolumdan yakaladı.
Der Bestatter packte mich gerade noch rechtzeitig am Arm.
Şimdi, bunu kolumdan çıkarmanı istiyorum… Tamam, iyi. Hayır, hayır, hayır.
Gut. Nun musst du nur das aus meinem Arm… Nein.
Hayır, hayır. Şimdi bunu kolumdan çıkarmanı… Tamam, iyi.
Gut. Nun musst du nur das aus meinem Arm… Nein.
Ver onu bana. Bağırsaklarımdan bıçaklandım, kolumdan değil ki.
Ich wurde in den Bauch gestochen, nicht in meinen Arm.
Öldüğün zaman, kolumdan sarkan ölü bir adam olur!
Und wenn du abkratzt, hab ich'nen toten Mann am Arm hängen!
Beni kolumdan yakalamış ve merdivenlere doğru ilerlemeye başlamıştı bile.
Sie fasste mich am Arm und führte mich schon zur Treppe.
Görev tamamlandı. Kendimi kolumdan bile vurdum.
Der Job ist erledigt. Schoss mir sogar selbst in den Arm.
Bu sefer kolumdan değil, direk saçımdan tuttular.
Diesmal kamen sie nicht von meinem Kopfe, sondern von meinem Herzen.
Kendini bana doğru attı,- ve beni kolumdan bıçakladı.
Sie ging auf mich los und rammte mir das Messer in den Arm.
Kolumdan ya da gözümden olmamın beni durdurabileceğini mi sandınız?
Glaubt ihr, ich gebe auf, wenn ich einen Arm oder ein Auge verliere?
Ve ertesi günü dişlerini kolumdan toplayarak geçirdim.
Einen ganzen Tag lang habe ich seine Zähne aus meinem Arm herausgekratzt.
Ver onu bana. Bağırsaklarımdan bıçaklandım, kolumdan değil ki.
Ich wurde in den Bauch gestochen, nicht in meinen Arm.- Gib das hier.
Araplar bizi soydu, beni kolumdan vurdular, eroini de çaldılar.
Dass uns das Heroin abgezockt wurde, und ich dabei am Arm verletzt wurde.
Ve bisikletimi eve kadar taşıdın. Sen beni gördün, kolumdan tutup kaldırdın.
Du hast mich gesehen, am Arm genommen und mein Fahrrad nach Hause getragen.
Adam diyor ki, arkadaşları kolumdan korktuğu için buraya gelmiyormuş.
Adam sagt, seine Freunde kommen nicht mehr, weil mein Arm sie ängstigt.- Hab ich nicht.
Sonradan sağ elimin fare pedinin üzerinde olduğunu ve kanın kolumdan fışkırdığını gördüm.”.
Dann sah ich, dass meine rechte Hand auf dem Mousepad lag und das Blut aus ihr hinausschoss.
Bu iş biter bitmez bu salak çipi kolumdan kesip atacağım.
Sobald das hier vorbei ist, werde ich den verdammten Chip aus meinem Arm schneiden.
Sonuçlar: 41, Zaman: 0.0248

En çok sorulan sözlük sorguları

Turkce - Almanca