Lütfuna Turkce kullanımına örnekler ve bunların Almanca çevirileri
{-}
-
Colloquial
-
Ecclesiastic
-
Ecclesiastic
-
Programming
-
Computer
Onun lütfuna ihtiyacımız yok.
Insanların Allahın lütfuna ermesi.
Ancak, Tanrının sevgi dolu lütfuna karşın, kimse Ona kendiliğinden iman etmez( Romalılar 3:10-18).
Adem de Allahın bu iltifatına ve lütfuna yapıştı.
Kendinizi, tanrının lütfuna tamamen bırakır mıydınız, Kardinal?
Combinations with other parts of speech
Sıfatlarla kullanım
Isimlerle kullanım
Gerçekten Allah bizi lütfuna mazhar etti.
Her ne kadar senin lütfuna layık değilsem de.
Gerçekten Allah bizi lütfuna mazhar etti.
ALLAHa inanıp Ona sarılanları ise kendi rahmetine ve lütfuna kabul edecek, onları dosdoğru bir yola sokarak kendisine yöneltecektir.
Ve hala gençlik lütfuna sahipsin.
ALLAHa inanıp Ona sarılanları ise kendi rahmetine ve lütfuna kabul edecek, onları dosdoğru bir yola sokarak kendisine yöneltecektir.
Mühim olan Tanrının lütfuna mazhar olmaktır.
ALLAHa inanıp Ona sarılanları ise kendi rahmetine ve lütfuna kabul edecek, onları dosdoğru bir yola sokarak kendisine yöneltecektir.
Sanırım artık o tanrının lütfuna ihtiyacımız yok.
Gülmek, tanrının lütfuna en yakın şeydir.
Hayır, efendim. Ama elbette, Primeların görkem ve lütfuna hizmet edecekse… Etmeyecek.
Joffrey Baraşeon Tüm Tanrıların lütfuyla Demir Tahtın gerçek varisidir.
Bu lütuf Allahtandır.
Tanrının lütfu tükendi.
Bu lütfu için ona şükredelim.
Allah, büyük lütuf ve kerem sahibidir.
Raonun lütfu, kalkanın olsun.
Allah büyük lütuf ve inâyet sahibidir.”.
Tanrının lütfu seni iyileştirecek.
Çoğunlukla lütuftur. Ama cidden lanetlediğim birkaç tanesi de olmadı değil.
Allah çok büyük lütuf ve inâyet sahibidir.
İlahi lütuf için dua etmeliyiz.
Hem lütuf hem lanet.
Büyük lütfun sahibi ALLAHtır.
Tanrının lütfuyla burada, Hamptonda bir… ulusal muhafız birimi kurmak için eve döndü.