MÜKEMMEL OLMAK IÇIN ne Demek Almanca - Almanca Çeviri

• um perfekt zu sein
• um großartig zu sein

Mükemmel olmak için Turkce kullanımına örnekler ve bunların Almanca çevirileri

Mükemmel olmak için çalışıyoruz”.
Ich versuche perfekt zu sein".

Neden sürekli mükemmel olmak için uğraşıyorsun?
Warum strebst du ständig nach Perfektion?

Mükemmel olmak için mümkün olduğunca uzun süre basılı tutun.
Bleib für ihn so lange wie möglich perfekt.

Ne de olsa biz mükemmel olmak için yaratılmadık.
Wir sind nicht geboren worden um perfekt zu sein.

Mükemmel olmak için çok çalışıyor… Çünkü ailenin onun ışıltısının arkasını görmesini istemiyor.
Melissa gibt sich so viel Mühe, perfekt zu sein, damit eure Eltern nur ihren Heiligenschein sehen.

Bir bluetooth hoparlörü mükemmel olmak için ne yapmalı?
Was muss ein Bluetooth-Lautsprecher haben, um perfekt zu sein?

Ama mükemmel olmak için başlamak zorundasın.
Aber Du musst starten, um großartig zu sein.“.

İyi olmak için değil, mükemmel olmak için tatbikat yapıyoruz.
Um perfekt zu sein. Wir üben nicht, um gut zu sein..

Fakat mükemmel olmak için başlamak zorundasın.''.
Aber Du musst starten, um großartig zu sein.“.

Gerçek olmak için doğdun, mükemmel olmak için değil.
Du wurdest geboren um echt zu sein, nicht um perfekt zu sein.

Lakin, mükemmel olmak için başlamak zorundasın.”.
Aber Du musst starten, um großartig zu sein.“.

Gerçek olmak için doğduk, mükemmel olmak için değil!
Wir wurden geboren um echt zu sein, nicht um perfekt zu sein!“!

Suyu var. Mükemmel olmak için her şeyi var.
Es hat Wasser, einfach alles; es ist der perfekte Ort.

Bu nedenle de her zaman hata yapmamak ve mükemmel olmak için çaba gösterirler.
Viele sind heute ständig darum bemüht, keine Fehler zu machen und perfekt zu sein.

Gerçekten mükemmel olmak için, bir makalenin doğru dili kullanması gerekir.
Um wirklich brillant zu sein, muss ein Aufsatz die richtige Sprache verwenden.

Bichun Gizli Sanatında mükemmel olmak için yapman gereken şeyler var.
Bis das Buch Bichun-Chin-Gi vollständig ist, gibt es noch viel für dich zu tun.

Bir insan mükemmel olmak için ne kadar savaşırsa doğasını o kadar baskılar.
Je mehr man darum kämpft, perfekt zu sein, desto mehr unterdrückt man seine Natur.

Bu, kendini geliştirme dünyasında insanların mükemmel olmak için çaba göstermemeleri gereken yaygın bir derstir.
Es ist eine geläufige Lektion in der Selbstentwicklungswelt, dass Menschen nicht danach streben sollten, perfekt zu sein.

Birçok insan mükemmel olmak için kendini mecbur hisseder.
Viele Menschen haben den Anspruch an sich selbst, perfekt zu sein.

Mükemmel değiliz fakat mükemmel olmak için her gün uğraşıyoruz.
Wir sind nicht vollkommen, aber wir versuchen jeden Tag, Gutes zu tun.

Öyle çok çabaladım ki… Kibar ve mükemmel olmak için, Ortak bir şeylerimizin olduğunu göstermek için..
Und ich habe es so hart versucht, so unglaublich hart höflich zu sein und perfekt und zu beweisen, dass wir etwas gemeinsam haben.

Nede mükemmel olduğun için?
Bei was herausragend zu sein?

Mükemmel olması için ilk senin bakmanı istiyorum. Quinton, neredeyiz?
Ich will, dass dein erster Blick darauf perfekt ist. Quinton, wo sind wir?

Mükemmel olması için uğraşmıyoruz!
Es geht nicht um Perfektion!

Mükemmel olması için uğraşıyoruz.
Deshalb soll es perfekt werden.

Mükemmel olduğum için bana zarar veremezler.
Bin ich perfekt, passiert mir nichts.

Evet, mükemmel olmadığı için üzgünüm.
Das war nicht perfekt. Sorry. Ja.

Mükemmel olmamak için ebeveynler olarak çabalayalım ama yeterince iyi.
Eltern sollen nicht perfekt sein, aber gut genug.

Çoğu viski mükemmel olması için onlarca yıl bekletiliyor.
Die meisten Whiskys warten Jahrzehnte, bis sie perfekt sind-.

Bir bluetooth hoparlörün mükemmel olması için ne gerekir?
Was muss ein Bluetooth-Lautsprecher haben, um perfekt zu sein?