OKULA GITMEYI ne Demek Almanca - Almanca Çeviri

• zur Schule zu gehen
• aufs College zu gehen

Okula gitmeyi Turkce kullanımına örnekler ve bunların Almanca çevirileri

Okula gitmeyi düşün.
Geh zur Schule.

Karanlıkta okula gitmeyi.
Zur Schule im Dunkeln.

Okula gitmeyi çok istiyordum ama gidemedim.
Zur Schule zu gehen, aber ich konnte nicht.

Ömrüm boyunca okula gitmeyi hayal ettim.
Zur Schule zu gehen ist mein Traum.

Okula gitmeyi seviyordum ve bir sürü de arkadaşım vardı.
Ich mochte die Schule und hatte eine Menge Freunde.

Çok isterim bisikletle okula gitmeyi.
Z Ich fahre gerne mit dem Fahrrad zur Schule.

Herkes okula gitmeyi istiyor.
Sie wollen zur Schule gehen.

Ve iklim için İsveç genel seçimlerine kadar okula gitmeyi reddediyorum”[ 1].
Und ich streike bis zur Schwedischen Nationalwahl die Schule für das Klima.».

Ama ben okula gitmeyi sürdürürsem artık hiç okuyamayız.
Aber wenn ich in die Schule gehe.

Zorbalık yüzünden okula gitmeyi bıraktım.
Ich brach wegen des Mobbings die Schule ab.

Bugün okula gitmeyi aklından bile geçirme.
Denk nicht mal dran, heute zur Schule zu gehen.

Amerikalı çocuklar beni aralarına almıyorlar,… bu yüzden okula gitmeyi hiç sevmiyorum.
Die Kinder hier spielen nicht mit mir, und darum will ich nicht zur Schule gehen.

Çocuk neden okula gitmeyi reddeder?
Warum weigert sich ein Kind, zur Schule zu gehen?

Okula gitmeyi de çok seviyordu… orada bir sürü arkadaşları vardı.
Sie mochte die Schule und fand dort auch viele Freunde.

Birçok çocuk okula gitmeyi dört gözle bekler.
Viele Kinder freuen sich darauf, zur Schule zu gehen.

Okula gitmeyi denedim ama bu ordu gitmeme izin vermedi Baba.
Dad, ich wollte in die Schule gehen, aber so ein Typ lässt mich nicht.

Ve iklim için İsveç genel seçimlerine kadar okula gitmeyi reddediyorum”[ 1].
Und ich bestreike die Schule für das Klima bis zum Tag der Wahl.“(zu lesen bei SPON).

Sen hiç okula gitmeyi düşündün mü?
Jemals daran gedacht… dass du vielleicht in die Schule gehen willst?

Okula gitmeyi bırakıp dünyayı gezersem her şey değişir diye düşündüm!
Ich dachte, es würde sich etwas ändern, wenn ich in die weite Welt hinausgehe, statt zur Schule zu gehen,!

Anaokulunun ilk gününde ağladığımı hatırlıyorum, yıl 1979 çünkü her ne kadar okula gitmeyi isteseydim de,'' Hollywood Kareleri'' ni ve'' Aileler Yarışıyor'' u özleyeceğimi farketmiştim.
Wie ich an meinen ersten Tag im Kindergarten 1979 geheult habe, weil ich merkte, dass, so sehr ich auch in die Schule gehen wollte, ich"Hollywood Squares" und"Family Feud" verpassen würde.

Ama ben okula gitmeyi sürdürürsem artık hiç okuyamayız.
Aber wenn ich in die Schule gehe, können wir nicht mehr zusammen lesen.

Okula gitmeyi reddetmek veya okul otobüsüne binmek istememek gibi belirli durumlardan kaçmaya çalışmak.
Vermeidung von bestimmten Situationen, wie z. B. weigert, zur Schule zu gehen oder mit dem Bus fahren.

Geçen sefer okula gitmeyi denediğinde ne olduğunu unuttun mu?
Hast du vergessen, wann du das letzte Mal versucht hast, zur Schule zu gehen?

Okula gitmeyi reddetmek veya okul otobüsüne binmek istememek gibi belirli durumlardan kaçmaya çalışmak.
Bestimmten Situationen zu entkommen, so wie verweigern zur Schule zu gehen oder mit dem Schulbus zu fahren.

Ne oldu? Okula gitmeyi reddetti, ben de kovdum?
Er weigerte sich, aufs College zu gehen, da warf ich ihn raus. Was ist passiert?

Ne oldu? Okula gitmeyi reddetti, ben de kovdum.
Was ist passiert? Er weigerte sich, aufs College zu gehen, da warf ich ihn raus.

Çocuğunuz okula gitmeyi reddediyorsa, sebepleri şunlardan biri olabilir.
Wenn sich Ihr Kind weigert, zur Schule zu gehen, kann dies folgende Ursachen haben.

Bir kişinin okula gitmeyi seçtiği yer kendi coğrafi konumuna ve programına bağlıdır.
Wo eine Person entscheidet, zur Schule zu gehen, hängt von ihrem oder ihrem geographischen Ort und Zeitplan ab.

Okula gitmen gerekir.
Man muss zur Schule gehen.

Kalk ve okula git!
Steh auf und geh zur Schule!