Otlakçı Turkce kullanımına örnekler ve bunların Almanca çevirileri
{-}
-
Colloquial
-
Ecclesiastic
-
Ecclesiastic
-
Programming
-
Computer
Otlakçı benim!
Defol buradan seni otlakçı.
Otlakçı değil.
Seni saksocu, seni otlakçı.
Biz otlakçı değiliz.
Silahsız mı?'' diye sordu Otlakçı.
Otlakçı yürümeye başladı.
Bu şehir otlakçılarla dolu!
Otlakçı Bobby'' Bovine'' Mcfeely.
Buraya bir otlakçı yerleşmiş.
Bu otlakçı da hep burada. Siktir ya.
Öyle şeyler işte. Ama otlakçı değil, değil mi?
Annem otlakçı olduğunu söylüyor.
İyi akşamlar Leonard, Howard,Raj otlakçı.
Otlakçılar gibi karavanda mı yaşamak istiyorsun?
Hiç olmaz zaten. Sen otlanırsın. Otlakçı Casper, senin adın bu olmalı.
Ve bende otlakçı olmak istemedim. Teddy bugün biraz içti Ağzındaki.
Tam değil. Cimri ve otlakçı kardeşim kaliteli viskimi gördü mü dayanamaz.
Harita otlakların enine kesitinde kalıyor.
Bu otlak binlerce yıllık.
Şu otlağın orada birkaç sığır var.
Otlaktaki torbayı görüyor musun? Hayır?
Otlaklar çılgın gibi büyüyor!
Bir gün otlağından kaçtı… ve bir aygırdan yavrusu oldu.
Otlaklar uzun süredir böyle bir faaliyete şahit olmadı.
Biz otlağa gidiyoruz.
Tıpkı otlaktaki hayvanlar gibi.
Bir mil güneyindeki otlak mahallesinde 50 tane taze at.
Bizse Onun otlağının halkı.
Girer, çıkar ve otlak bulur”( Yuhanna 10:9).