ROL OYNAYAN ne Demek Almanca - Almanca Çeviri

Rol oynayan Turkce kullanımına örnekler ve bunların Almanca çevirileri

{-}
  • Colloquial category close
  • Ecclesiastic category close
  • Ecclesiastic category close
  • Programming category close
  • Computer category close
Bir rol oynayan ve şimdiye kadar.
Eine Rolle spielen und der bis heute nicht.
Hastalığın etiyolojisinde rol oynayan etkenler.
Eine Rolle in der Ätiologie dieser Krankheit spielen.
Son yıllarda öncü rol oynayan bağışıklık ve bağışıklık bozuklukları.
Immun- und Autoimmunerkrankungen, die in den letzten Jahren eine führende Rolle spielen.
Bu satın almada önemli rol oynayan konular.
Das Material spielt beim Kauf eine wichtige Rolle.
Martingalede rol oynayan bir diğer önemli faktör de tüccarın duygularıdır.
Ein weiterer wichtiger Faktor erfahrungen anyoption der eine Rolle bei der Martingale spielt ist Emotion des Händlers.
Yaratılışında büyük rol oynayan biri daha vardı.
Noch eine Person spielte eine große Rolle bei seiner Erschaffung.
ROI, bu süreçte rol oynayan ve bir kararı etkileyebilecek pek çok ölçülen değerden sadece biridir.
Die Investitionsrendite ist nur einer von vielen Messwerten, die in diesem Prozess eine Rolle spielen und die Entscheidung beeinflussen können.
Amigdala, korku duygusunda önemli rol oynayan bir bölgedir.
Hirnregion, die bei der Entstehung von Angst eine wichtige Rolle spielt.
Reklamlarda neredeyse her zaman rol oynayan ikna edici mekanizmalar bu duygulardır.
Die überzeugenden Mechanismen der Werbung spielen fast immer mit diesen Emotionen.
Memleketin siyasî veiçtimaî hayatında rol oynayan kimselerin resimleri;
Bilder von Menschen, die im politischen undsozialen Leben des Landes eine Rolle spielen;
Bağışıklık aktivasyonunda rol oynayan önemli bir enzimin etkisini bloke ederek çalışıyor gibi görünüyor.
Es scheint, durch die Blockierung der Wirkung eines wichtigen Enzyms zu arbeiten, die eine Rolle bei der Immunaktivierung hat.
Fosfolipidler, kan pıhtılaşma sürecinde rol oynayan hücre zarı maddeleridir.
Phospholipide sind Zellmembransubstanzen, die beim Blutgerinnungsprozess eine Rolle spielen.
Hormonların oluşumunda rol oynayan enzimlerin sentezini yavaşlatmak;
Verlangsamen die Synthese von Enzymen, die an der Bildung von Hormonen beteiligt sind;
Erkek hormonlarının üretiminde önemli rol oynayan bu kategoriden en önemli vitamin.
Das wichtigste Vitamin aus dieser Kategorie, das eine bedeutende Rolle bei der Produktion männlicher Hormone spielt.
Saç bakımında önemli rol oynayan kozmetik ürünleri unutmayınız.
Vergessen Sie nicht die kosmetischen Produkte, die eine wichtige Rolle in der Haarpflege spielen.
Bağışıklıkta önemli rol oynayan önemli bir eser elementtir.
Die eine wichtige Rolle bei der Immunität spielt.
Japonlar, her birini fonksiyonel rol oynayan birkaç parçaya ayırmaya karar verdi.
Die Japaner beschlossen, es in mehrere Teile zu teilen, von denen jeder seine funktionale Rolle spielte.
B6 Vitamini, protein parçalanmasında rol oynayan enzimlerin işlevlerini geliştirir.
Vitamin B6 verbessert die Funktionen von Enzymen, die am Proteinabbau beteiligt sind.
Curcumin kalp hastalıklarında rol oynayan birçok faktör konusunda faydalı etkileri vardır.
Curcumin besitzt positive Auswirkungen auf mehrere Faktoren, die bei Herzkrankheiten eine Rolle spielen.
Verdunda ise bu muharebede önemli rol oynayan Yeraltı Kalesini ziyaret edebilirsiniz.
In Verdun können Sie die unterirdische Zitadelle besuchen, die in dieser Schlacht eine wichtige Rolle spielte.
Bağışıklık sisteminin tetiklenmesinde rol oynayan diğer proteinler ise arginin, kinaz ve miyozin zinciridir( 31, 32).
Andere Proteine, die eine Rolle bei der Auslösung einer Immunantwort sind Arginin-Kinase und Myosin-Leichtkette(31, 32) spielen.
Birçok Yeni Zelanda yöresinin adlandırmasında rol oynayan dil tartışmalarında, dağın resmi olarak'' Aoraki/Mount Cook'' olarak adlandırılmasında uzlaşılmıştır.
Im Sprachenstreit, der bei der Benennung vieler neuseeländischer Orte eine Rolle spielt, hat man sich auf den Kompromiss geeinigt, den Berg offiziell„Aoraki/Mount Cook“ zu nennen.
Sadece rolün oynayan bir aktörden başkası olamaz.
Aber eine Rolle spielen kann nur ein Schauspieler.
Roman boyunca komik,önemli ya da antagonistik roller oynayan 50den fazla karakter var.
Es gibt über 50 Charaktere,die im gesamten Roman eine humorvolle, entscheidende oder antagonistische Rolle spielen.
Her rolü oynayan da viral olur.
Und eine Allrounderin ist auch viral.
Kendinizi, size verilen rolü oynayan küçük bir oyuncu gibi mi hissediyorsunuz?
Fühlen Sie sich mitunter wie ein Schauspieler, der eine Rolle spielt?
Makrofajlar birçok rolü oynayan çok yönlü hücrelerdir.
Macrophages sind vielseitige Zellen, die viele Rollen spielen.
Bu filmin hikayesi, önde gelen rolü oynayan Will Smith tarafından iyi bir şekilde sunuldu.
Die Geschichte dieses Films wurde von Will Smith, der die Hauptrolle spielte, gut präsentiert.
Sanırım gülme rolünü oynayan bir adam.
Ich denke, dass ein Mann, der eine Rolle spielt, lacht.
Jim Evanson, New Yorkta aynı rolü oynayan aktörü.
Jim Evanson, der die Rolle spielen sollte.
Sonuçlar: 269, Zaman: 0.0296

Kelime çeviri

En çok sorulan sözlük sorguları

Turkce - Almanca