SÖYLEMEN LAZIM ne Demek Almanca - Almanca Çeviri

• du musst mir sagen
• du musst es aussprechen

Söylemen lazım Turkce kullanımına örnekler ve bunların Almanca çevirileri

Söylemen lazım.
Du musst singen.

Onlara söylemen lazım!
Du musst was sagen.

Söylemen lazım Kendal.
Du musst es sagen, Kendal.

Onu bulunca söylemen lazım.
Das musst du ihr sagen.

Söylemen lazım. Hayır, Billy.
Billy, du musst es aussprechen.

Billy. Söylemen lazım.
Billy, du musst es aussprechen.

Ona ne yapmak istediğini söylemen lazım.
Sie müssen es ihm sagen.

Ona söylemen lazım.
Du musst es ihr sagen.

Neticede bir şey söylemen lazım.
Irgendwas musst du sagen.

Ona söylemen lazım.
Du musst es ihm sagen.

Yardımımı istiyorsun söylemen lazım.
Erst müssen Sie es mir sagen.

Ona söylemen lazım.
Sie müssen es ihm sagen.

Nerede olduklarını söylemen lazım.
Du musst mir sagen, wo sie sind.

Ona söylemen lazım ama.
Du musst es ihr sagen.

Hayır, ismimi söylemen lazım.
Nein, du musst mich aufrufen.

Bana söylemen lazım, baba.
Du musst es mir sagen.

Bir şey biliyorsan söylemen lazım.
Wenn du irgendwas weißt, sag es jetzt.

Ona söylemen lazım. Neden?
Du musst es ihr sagen. Warum?

Bana sihirli kelimeyi söylemen lazım.
Du musst mir sagen, wie das Zauberwort lautet.

Ama ona söylemen lazım anne.
Aber du musst es ihm sagen, Mum.

Igorun nerede bulunduğunu söylemen lazım.
Du musst mir sagen, wo Igor gefunden wurde.

Ona söylemen lazım! Odaklan!
Du musst es ihr sagen. Konzentrier dich!.

Rob, neler oluyor bana hemen söylemen lazım artık.
Rob, du musst mir sagen, was los ist.

Ama kadının yaptığını neden yaptığını söylemen lazım.
Aber du musst mir sagen, warum sie tat, was sie tat.

Bir şeyler söylemen lazım işte.
Irgendwas musst du sagen.

Bunu nasıl etkisiz hâle getireceğimi söylemen lazım.
Sagen Sie mir, wie ich die entschärfen soll.

Ona yerimi söylemen lazım.
Du musst ihm sagen, wo ich bin.

Onlara beni tanımadığını söylemen lazım.
Sie müssen ihnen sagen, dass Sie mich nicht kennen.

Ama şu an bana şunu söylemen lazım. Mutlu olacaksan….
Aber jetzt Wo ist er? musst du mir sagen….

Hiçbir şey hatırlamadığını söylemen lazım.
Sie müssen sagen, dass Sie sich an nichts erinnern.