SANKI ONU ne Demek Almanca - Almanca Çeviri

als ob er
sanki
ediyormuş gibi
als ob ich ihn
wie sie
sizin gibi
senin gibi
onlar gibi
onları nasıl
onun gibi
sizin kadar
o kadar
seninki gibi
siz bilirsiniz

Sanki onu Turkce kullanımına örnekler ve bunların Almanca çevirileri

{-}
  • Colloquial category close
  • Ecclesiastic category close
  • Ecclesiastic category close
  • Programming category close
  • Computer category close
Sanki onu seviyorum.
Ich liebe sie irgendwie.
Bir hafta önce tanıştık ama sanki onu hep tanıyordum gibi.
Es ist eine Woche her, aber mir ist, als kennen wir uns schon ewig.
Sanki onu bekliyordu.
So wie er sie erwartete.
Tamamen bir yabancı gibi davranıyor, sanki onu tanımıyormuşum gibi.
Er agiert wie ein völlig Fremder, als ob ich ihn nicht kenne würde.
Bu sanki onu üzüyor.
Es schien sie traurig zu machen.
Adamı uyandırdım. Tek istediği buydu ama şimdi sanki onu daha da büyük bir hayal kırıklığına uğrattım.
Ich habe den Kerl aufgeweckt, das ist alles, was er wollte, aber jetzt scheint er von mir enttäuscht zu sein.
Sanki onu tanıyor gibiydim.
Als ob ich ihn kennen würde.
Dışarıda rüzgâr sanki onu alıp götürmek için bekliyordu.
Draußen schlug ihm der Wind entgegen, als ob er ihn aufhalten wollte.
Sanki onu gerçekten hissediyordu.
Wie sie wirklich fühlte.
Dışarıda esen rüzgar sanki onu götürmek için can atmaktadır.
Draußen schlug ihm der Wind entgegen, als ob er ihn aufhalten wollte.
Sanki onu takip edecektim ya?
Als wär ich ein Stalker oder sowas?
Baktığın tek şey bir minivandı. Sanki onu yan koltukta görebiliyordun ve çocukları da arka koltukta.
Das einzige was Sie sich anschauen ist der Minivan, wie Sie sie auf dem Beifahrersitz sehen und die Kinder dahinter.
Sanki onu takdir ediyorsun gibi.
Klingt, als ob Sie ihn bewundern.
Persephone: Beni sanki onu öpüyormuş gibi öpmeni istiyorum.
Persephone:"Ich will, dass Sie mich küssen, so als ob Sie sie küssen.".
Sanki onu tanıyormuşsunuz gibi konuşmuş.
Als ob die Sie kennen würden.
O dışarı fırladı sanki onu yanına başlatmak için görünen birkaç kez şaşırttı yeryüzünde.
Sie überraschte ihn mehrmals durch scheinbare zu starten neben ihm, als ob sie aus sprang der Erde.
Sanki onu bulmaya ihtiyacı vardı.
Es war, als ob sie ihn finden musste.
Evet! Sanki onu öldürmek istiyorum.
Ja. Ich will ihn irgendwie umbringen.
Sanki onu bir şey kontrolüne almış gibiydi.
Als wäre er besessen oder so etwas.
Lütfen. Sanki onunla ilgilenmenin nedeni çekici olması değil.
Oh bitte. Als ob er dich nicht interessiert, weil er heiß ist.
Sanki onu bulabilmem için bana meydan okuyor gibi.
Es ist, als ob er mich herausfordert, ihn zu finden.
Sanki onu salıncakta sallayalı bir hafta önceymiş gibi geliyor.
Als ob ich sie erst vor einer Woche auf dem Spielplatz geschaukelt hätte.
Sanki onlara dövüşecekmiş gibi.
Als ob er vorhat zu kämpfen.
Sanki o da bunu biliyor gibi.
Es ist fast, als ob er kannte.
Sanki onlara birşeyler borçluymuşum gibi hissediyorum.
Und danach fühle ich mich, als ob er mir etwas schuldet.
Orada değildi sanki o yoksul herüf hakkında konuştuk.
Sie sprach über den armen Kerl, als ob er nicht da war.
O Alice üzerinde otorite çeşit olduğunu düşündüm sanki O Gryphon baktı.
Er sah den Greifen an, als ob er dachte, es war eine Art von Autorität über Alice.
Sanki o kızları kendim öldürmüşüm gibi bir şeydi bu.
Es war, als hätte ich diese Mädchen selbst getötet.
Sanki o kıvılcımlar, sarı sarı erkek deve sürüleridir.
Als wären sie Kamele von hellgelber Farbe.
Sanki o hayvan ölürken onun hissettiklerini aynen hissediyordum.
Es war, als spürte ich das Tier sterben.
Sonuçlar: 106, Zaman: 0.067

Kelime çeviri

En çok sorulan sözlük sorguları

Turkce - Almanca