Senden Turkce kullanımına örnekler ve bunların Almanca çevirileri
{-}
-
Colloquial
-
Ecclesiastic
-
Ecclesiastic
-
Programming
-
Computer
Senden üç.
Drei von ihnen.Hayır. Senden alamam.
Nein. Nicht von Ihnen.Senden alamam.- Hayır.
Nein. Nicht von Ihnen.Darryl sürekli senden bahsediyor.
Darryl redet ständig von Ihnen.Senden değil, Kendall.
Von Ihnen nicht, Kendall.Combinations with other parts of speech
Sıfatlarla kullanım
geçen senevar seninnesin sengelecek seneartık seniberi senievet ama senbir sendengerçek senibütün gün seni
Daha
Fiillerle kullanım
seni seviyorum
seni görmek
seni bekliyor
seni özledim
kes sesiniseni tanıyorum
sen bana
yaptın senseni öldürürüm
seni öldürmek
Daha
Isimlerle kullanım
sen benim
ben seninsenin suçun
seni burada
senin hatan
sıra sendeseni eve
senin baban
senin adın
senin işin
Daha
August bize senden bahsetti, Tim.
August erzählte uns von Ihnen, Tim.Senden duyması daha iyi olur.
Am besten hört er es von dir.Josh aylardır senden bahsediyor.
Josh redet schon seit Monaten von Ihnen.Bak, senden haber alamadım.
Ich habe nichts von dir gehört.Evet. Geçen ay senden aldığım.
Ja, den habe ich vorigen Monat von dir gekauft.Senden bahsediyordum, Elizabeth.
Ich sprach von Ihnen, Elizabeth.Evet ama ben senden duymak istedim.
Ja. Aber ich möchte es von Ihnen hören.Senden iki yıldır haber alamadık.
Wir haben zwei Jahre lang nichts von dir gehört.Geçen ay senden aldığım. Evet.
Ja, den habe ich vorigen Monat von dir gekauft.Senden haber alamadım. -Selam, Sully.
Ich habe nichts mehr von dir gehört.- Hey, Sully.Ne zamandan beri senden emir alıyorum?
Seit wann lass ich mich von dir rumbefehlen?Onu senden uzak tutmasını söyledim.
Er soll ihn von dir fernhalten.Birçok şey. Hatta bazen senden de söz ediyor.
Über alles. Manchmal spricht er sogar von dir.Sammyye senden selam söylerim.
Ich grüße Sammy von dir.Sandra yeni bir hayata başlamak için senden para çaldı.
Sandra stahl Geld von Ihnen, um ein neues Leben anzufangen.Tasha senden para mı aldı?
Tasha hat Geld von Ihnen genommen?Gölgelerden öğrendiler ve senden de öğrendiler.
Eiffel, senden bunu bekliyorum.
Eiffel, das erwarte ich von Ihnen.Channing, Ellen Parsonsa senden bahsetmek istiyor.
Channing will Ellen Parsons von Ihnen erzählen.Onu senden öğrenmiş, belli.
Das hat er offenbar von dir abgeschaut.Arkadaşından duymaktansa senden duymayı tercih ederdim.
Ich hätte es lieber von dir als deinem Freund gehört.Ama senden bir şey istiyorlar.
Aber…- Belki oğlum da senden bir şeyler öğrenir, Todd.
Mein Sohn kann etwas von Ihnen lernen, Todd.Grace senden çok bahsetti. -Merhaba. -Merhaba.
Grace hat viel von dir erzählt. -Hallo.Belki oğlum da senden bir şeyler öğrenir, Todd.
Vielleicht kann mein Sohn etwas von Ihnen lernen, Todd.
