TEKERLEKLI SANDALYELI ne Demek Almanca - Almanca Çeviri

Tekerlekli sandalyeli Turkce kullanımına örnekler ve bunların Almanca çevirileri

{-}
  • Colloquial category close
  • Ecclesiastic category close
  • Ecclesiastic category close
  • Programming category close
  • Computer category close
Tekerlekli sandalyeli bir ihtiyar.
Dem Alten im Rollstuhl.
Yarısı da tekerlekli sandalyeli.
Und die andere Hälfte Rollstuhl.
Tekerlekli sandalyeli çocuğun arkasındayım.
Ich bin hinter dem Kind im Rollstuhl.
İzle ve gör tekerlekli sandalyeli genç Jedi.
Beobachte und lerne, junger Jedi im Rollstuhl.
Tekerlekli sandalyeli bir çocuk varsa durum değişir.
Falls kein Kind im Rollstuhl da ist.
Adapte minibüsler sadece tekerlekli sandalyeli misafirler için kullanılır.
Kosmetikspiegel nur für Gäste im Rollstuhl nutzbar.
Tekerlekli sandalyeli Robert bile payını almış.
Rollstuhl- Robert haben sie die Glatze poliert.
Yaşa kadar olan çocuklar ve tekerlekli sandalyeli yolcular için ücretsiz.
Kinder bis 14 Jahre und Rollstuhlfahrer fahren übrigens gratis.
Tekerlekli sandalyeli adam bana bunları verdi.
Ein Mann in einem Rollstuhl gab mir das.
İşte bu yüzden istenmeyen… tekerlekli sandalyeli çocuğu kucaklıyorum.
Deswegen umarme ich die Avantgarde und das Ungewollte, einschließlich eines Jungen im Rollstuhl.
Bazen tekerlekli sandalyeli bir lise gibi görüyorlar burayı.
Manchmal ist es hier wie auf einer Highschool mit Rollstühlen.
Ek turnuvalar ise yaşlılar,gençler ve tekerlekli sandalyeli oyuncular için düzenlenecek.
Zusätzlich gibt es einige Randturniere für Senioren,Junioren und Rollstuhl Spieler.
Burada tekerlekli sandalyeli bir adam mı vardı?
Ein Typ in einem Rollstuhl war hier?
Kirstie Darrow. 1969da doğdum ve burada yaşayan tekerlekli sandalyeli göt tarafından 1998de öldürüldüm.
Kirstie Darrow. getötet vom Wichser im Rollstuhl, der hier wohnt. Geboren 1969.
Ne hakkında? Bu tekerlekli sandalyeli iki herif hakkında… ve çok bir şey peşinde değiller.
Von zwei Typen in Rollstühlen. Die sehen nicht gerade toll aus.
Daniel Day Lewis, kasabanın rahibi yasaklamasına rağmen… lise balosuna gitmek isteyen… tekerlekli sandalyeli bir sanatçıyı canlandırıyor.
Daniel Day-Lewis spielt einen Künstler im Rollstuhl, der zum Ball gehen will, auch wenn der Priester es verbietet.
Ya da tekerlekli sandalyeli biri.
Oder jemand, der im Rollstuhl sitzt.
Tekerlekli Sandalyeli Yolcular: Tekerlekli sandalye kullanan yolculara aşağıda belirtilen engellilik derecelerine göre hizmet verilmektedir.
Passagiere mit Rollstuhl: Passagieren die einen Rollstuhl benutzen, wird nach dem unten angegebenem Behinderungsgrad Service geleistet.
Otobüsler tekerlekli sandalyeli kişiler için uygundur.
Die Busse sind für Menschen im Rollstuhl geeignet.
Geçen gün şu tekerlekli sandalyeli kadınla ilgili bir şey yazdığını görmüştüm.
Ich habe neulich was von ihr gelesen über diese Frau im Rollstuhl.
Hayatımın kalanını çalıntı tekerlekli sandalye satarak geçirmek istiyorum sanki?
Ich will für den Rest des Lebens geklaute Rollstühle verticken?
Tekerlekli sandalyenin durduğu yere 3 sandalye daha sığar.
Da, wo ein Rollstuhl steht, können 3 Stühle hin.
Tekerlekli sandalyeye ihtiyacım yok.
Ich brauche keine Rollstuhl.
Babamı tekerlekli sandalyesi ile birlikte asansör boşluğuna attım.
Ich habe den Rollstuhl meines Vaters in einen Fahrstuhlschacht geschoben. Er saß noch drin.
Biri tekerlekli sandalyesini çalmış.
Man hat ihm den Rollstuhl gestohlen.
Tekerlekli sandalyede nasıl futbol oynarsın ki zaten?
Wie willst Du überhaupt mit einem Rollstuhl Football spielen?
Tekerlekli sandalyesi çalındı.
Jemand stahl den Rollstuhl.
Tekerlekli sandalyeden daha güven verici bir şey yoktur.
Nichts wirkt vertrauenswürdiger als ein Rollstuhl.
Keung, bana tekerlekli sandalyemi getirir misin?
Keung, könntest du bitte meinen Rollstuhl holen?
Ayrıca tekerlekli sandalyede ve ona sadece ben bakabilirim.
Sie sitzt im Rollstuhl, und nur ich kann mich um sie kümmern.
Sonuçlar: 30, Zaman: 0.0322

Kelime çeviri

En çok sorulan sözlük sorguları

Turkce - Almanca