TESELLI ETMEYE ne Demek Almanca - Almanca Çeviri

• zu trösten

Teselli etmeye Turkce kullanımına örnekler ve bunların Almanca çevirileri

Asya onu teselli etmeye çalışır.
Teo versucht sie zu trösten.

Ardından cenazede kızımı teselli etmeye çalıştım.
Bei der Beerdigung hab ich versucht, meine Tochter zu trösten.

Beni teselli etmeye çalışma.
Versuchen Sie nicht, mich zu trösten.

Arkadaşlarım beni teselli etmeye çalıştı.
Meine Freunde versuchten, mich zu trösten.

Onu teselli etmeye çalıştım, korudum.
Ich hab versucht, ihn zu trösten.

Diyerek oğlunu teselli etmeye çalıştı.
Sie versuchte, ihren Sohn zu trösten.

Teselli etmeye çalıştım sonra dediki.
Ich versuchte, ihn zu trösten; ich sprach.

Herkes beni teselli etmeye çalışıyor.
Alle wollen mich trösten.

Yarroucheyi iki takımın oyuncuları teselli etmeye çalıştı.
Yarrouche musste von Spieler beider Mannschaften getröstet werden.

Annem beni teselli etmeye çalıştı.
Meine Mama versuchte mich zu trösten.

Anneler, çocuklarını teselli etmeye çalıştı.
Eltern versuchten, ihre Kinder zu trösten.

Onu teselli etmeye çalışıyor ama o da ağlıyor.
Die Mutter versucht sie zu trösten, weint aber auch.

Arkadaşlarım teselli etmeye çalıştılar.
Meine Freunde versuchten mich zu trösten.

Onu teselli etmeye çalıştım, ama hiçbir şey işe yaramadı.
Ich hab versucht, sie zu trösten, aber nichts hat funktioniert.

Arkadaşımı teselli etmeye çalışıyorum.
Ich versuchen, das Teammitglied zu trösten.

Onu teselli etmeye çalıştım ama orada neler olduğunu bana anlatmadı.
Ich wollte sie trösten, aber sie sagte mir nicht, was passiert war.

Arkadaşlarım beni teselli etmeye çalıştı.
Meine Kollegen versuchten mich zu trösten.

Beni teselli etmeye çalıştığını biliyorum ama tüm sevdiklerim ölecek.
Du versuchst mich zu trösten, aber alle Menschen, die ich liebe, werden sterben.

Kızlar Momoyu teselli etmeye çalışıyordu.
Die ist bestürzt und versucht Momo zu trösten.

Ardından cenazede kızımı teselli etmeye çalıştım.
Dann, bei der Beerdigung,… ich versuchte, meine Tochter zu trösten.

Birbirlerini teselli etmeye çalışmalarını izle.
Sehen Sie, wie sie versuchen, einander zu trösten.

Köpekler bizi yalayarak teselli etmeye çalışır.
Hunde versuchen uns durch Ablecken zu trösten.

Eşim beni teselli etmeye çalışıyordu.
Meine Frau versuchte, mich zu trösten.

Birini değiştiremeyeceğin fikriyle kendimi teselli etmeye çalıştım. Edle boşandıktan sonra.
Wollte ich mich mit dem Gedanken trösten, dass man niemanden ändern kann. Nach meiner Scheidung von Ed.

Diğeri onu teselli etmeye çalışmış.
Die anderen versuchten ihn zu trösten.

Tamam. Babası öldü ve onu teselli etmeye gittim diyebilirdim.
Ich hätte sagen sollen, sein Vater ist tot, und ich musste ihn trösten, Ok.

Onu çoktan teselli etmeye çalıştım.
Ich habe schon versucht, ihn zu trösten.

Ottavio Annayi teselli etmeye çalışmaktadır.
Sofia versucht, Anna zu trösten.

Mira annesini teselli etmeye çalışmaktadır.
Deanna versucht, ihre Mutter zu trösten.

Babam anneannemi teselli etmeye uğraşıyordu boyuna.
Ich versuchte meine Oma zu trösten.